KEHF SURESİ 35. Ayeti Suat Yıldırım Meali
Mekke döneminde inmiştir. 28. âyetin Medine döneminde indiği de rivayet edilmiştir. 110 âyettir. Sûre, adını; ilk defa dokuzuncu âyette olmak üzere, birkaç yerde geçen “kehf” kelimesinden almıştır. Kehf, mağara demektir.
وَدَخَلَ جَنَّتَهُ وَهُوَ ظَالِمٌ لِّنَفْسِهِ قَالَ مَا أَظُنُّ أَن تَبِيدَ هَذِهِ أَبَدًا ﴿٣٥﴾
Ayet Transkripsiyonu ve Sade Meali
ve dehale
cennete-hu
ve huve
zâlimun
li nefsi-hi
kâle
mâ ezunnu
en tebîde
hâzihî
ebeden
söz öbeklerinin üzerine farenizi sürükleyerek çevirilerini görebilirsiniz. Çevirileri tablo halinde görmek için buraya tıklayın
söz öbeklerinin üzerine farenizi sürükleyerek çevirilerini görebilirsiniz. Çevirileri tablo halinde görmek için buraya tıklayın
Kelime | Türkçe karşılığı |
---|---|
ve dehale | ve girdi |
cennete-hu | onun bahçesi |
ve huve | ve o |
zâlimun | zulmeden |
li nefsi-hi | (onun nefsine) kendi nefsine |
kâle | dedi |
mâ ezunnu | ben sanmıyorum, zannetmiyorum |
en tebîde | kuruyup yok olmak, helâk olmak |
hâzihî | bu |
ebeden | ebediyyen |
Ve o, nefsine zulmederek bahçesine girdi. Şöyle dedi: “Bunun (bu bağın) ebediyyen helâk olacağını zannetmiyorum.”
KEHF SURESİ 35. Ayeti Suat Yıldırım Meali
(35-36) Bu adam gururu yüzünden kendi öz canına zulmeder vaziyette bağına girdi ve: "Zannetmem ki bu bağ bozulup yok olsun; kıyametin kopacağını da sanmıyorum. Bununla beraber şayet Rabbimin huzuruna götürülecek olursam o zaman elbette bundan daha iyi bir âkıbet bulurum." dedi.
Suat Yıldırım