Mekke döneminde inmiştir. 28. âyetin Medine döneminde indiği de rivayet edilmiştir. 110 âyettir. Sûre, adını; ilk defa dokuzuncu âyette olmak üzere, birkaç yerde geçen “kehf” kelimesinden almıştır. Kehf, mağara demektir.


وَمَا أَظُنُّ السَّاعَةَ قَائِمَةً وَلَئِن رُّدِدتُّ إِلَى رَبِّي لَأَجِدَنَّ خَيْرًا مِّنْهَا مُنقَلَبًا ﴿٣٦﴾


Ayet Transkripsiyonu ve Sade Meali

ve mâ ezunnu es sâate kâimeten ve le in rudidtu ilâ rabbî le ecidenne hayran min-hâ munkaleben
söz öbeklerinin üzerine farenizi sürükleyerek çevirilerini görebilirsiniz. Çevirileri tablo halinde görmek için buraya tıklayın
Kelime Türkçe karşılığı
ve mâ ezunnu ve zannetmiyorum
es sâate o saat, kıyâmet saati
kâimeten kaim olan
ve le in rudidtu ve eğer ben geri döndürülürsem (döndürülsem bile)
ilâ rabbî Rabbime
le ecidenne mutlaka bulacağım
hayran daha hayırlı
min-hâ ondan
munkaleben dönüşmüş olan

Ve ben, (kıyâmet) saatinin kaim olacağını (vukû bulacağını) zannetmiyorum. Ve eğer Rabbime döndürülürsem mutlaka ondan daha hayırlısına dönüşmüş olanı bulurum.

KEHF SURESİ 36. Ayeti Suat Yıldırım Meali

(35-36) Bu adam gururu yüzünden kendi öz canına zulmeder vaziyette bağına girdi ve: "Zannetmem ki bu bağ bozulup yok olsun; kıyametin kopacağını da sanmıyorum. Bununla beraber şayet Rabbimin huzuruna götürülecek olursam o zaman elbette bundan daha iyi bir âkıbet bulurum." dedi.

Suat Yıldırım