KEHF SURESİ 40. Ayeti Cemal Külünkoğlu Meali
Mekke döneminde inmiştir. 28. âyetin Medine döneminde indiği de rivayet edilmiştir. 110 âyettir. Sûre, adını; ilk defa dokuzuncu âyette olmak üzere, birkaç yerde geçen “kehf” kelimesinden almıştır. Kehf, mağara demektir.
فَعَسَى رَبِّي أَن يُؤْتِيَنِ خَيْرًا مِّن جَنَّتِكَ وَيُرْسِلَ عَلَيْهَا حُسْبَانًا مِّنَ السَّمَاء فَتُصْبِحَ صَعِيدًا زَلَقًا ﴿٤٠﴾
Ayet Transkripsiyonu ve Sade Meali
söz öbeklerinin üzerine farenizi sürükleyerek çevirilerini görebilirsiniz. Çevirileri tablo halinde görmek için buraya tıklayın
Kelime | Türkçe karşılığı |
---|---|
fe | böylece, artık |
asâ | belki, umulur ki |
rabbî | benim Rabbim |
en yu'tiye-ni | bana vermesi |
hayran | daha hayırlısı |
min cenneti-ke | senin bahçenden |
ve yursile | ve gönderir |
aleyhâ | onun üzerinde |
husbânen | yıldırımlar, semadan inen felâketler |
min es semâi | semadan |
fe | böylece |
tusbiha | olur |
saîden | toprak |
zelekan | kaygan olan |
Belki Rabbim, bana senin bahçenden daha hayırlısını verir. Ve onun (senin bahçenin) üzerine semadan (husbân) felâketler gönderir. Böylece kaygan bir toprak haline gelir.
KEHF SURESİ 40. Ayeti Cemal Külünkoğlu Meali
(39-41) “Her ne kadar beni kendinden mal ve evlat bakımından zayıf görüyorsan da, bahçene girdiğin zaman ‘Maşaallah (Allah'ın dilediği olur), bütün güç sadece Allah'ındır' demen gerekmez miydi? Belki Rabbim senin bağından daha hayırlısını bana verir, (seninkinin) üstüne gökten yakıp yıkan bir afet gönderir de kaygan bir toprak kesiliverir. Veya onun suyu dibe göçüverir de böylelikle onu arayıp bulmaya kesinlikle güç yetiremezsin.”
Cemal Külünkoğlu