KEHF SURESİ 42. Ayeti Abdullah Parlıyan Meali
Mekke döneminde inmiştir. 28. âyetin Medine döneminde indiği de rivayet edilmiştir. 110 âyettir. Sûre, adını; ilk defa dokuzuncu âyette olmak üzere, birkaç yerde geçen “kehf” kelimesinden almıştır. Kehf, mağara demektir.
وَأُحِيطَ بِثَمَرِهِ فَأَصْبَحَ يُقَلِّبُ كَفَّيْهِ عَلَى مَا أَنفَقَ فِيهَا وَهِيَ خَاوِيَةٌ عَلَى عُرُوشِهَا وَيَقُولُ يَا لَيْتَنِي لَمْ أُشْرِكْ بِرَبِّي أَحَدًا ﴿٤٢﴾
Ayet Transkripsiyonu ve Sade Meali
söz öbeklerinin üzerine farenizi sürükleyerek çevirilerini görebilirsiniz. Çevirileri tablo halinde görmek için buraya tıklayın
Kelime | Türkçe karşılığı |
---|---|
ve uhîta | ve ihata edildi (kuşatılıp mahvedildi) |
bi semeri-hi | onun ürünleri |
fe asbeha | böylece oldu |
yukallibu | çevirir, ovuşturur |
keffey-hi | ellerini, avuçlarını |
alâ | üzerine, ...'e |
mâ enfeka | harcadığı, sarfettiği şeyler (emek, para) |
fî-hâ | orada |
ve hiye | ve o |
hâviyetun alâ | üzerine yıkılmış, çökmüş halde |
urûşi-hâ | onun çardakları |
ve yekûlu | ve diyor |
yâ leyte-ni | keşke ben |
lem uşrik | şirk koşmam, şirk koşmadım (koşmasaydım) |
bi rabbî | Rabbime |
ehaden | bir kimse, bir şey |
Onun (o kimsenin) ürünleri ihata edildi (mahvedildi). Ve çardakları, (bahçenin) üzerine yıkılmış haldeydi. Orada sarfettiği (emek ve para) için ellerini (avuçlarını) ovuşturuyor ve “Keşke ben, Rabbime (hiç)bir şeyle şirk koşmasaydım.” diyor(du).
KEHF SURESİ 42. Ayeti Abdullah Parlıyan Meali
Derken o inkârcı kişinin bütün ürünleri yok edildi de, çardakları üzerine yıkılmış durumda olan bağın karşısında, boşa giden emek ve sarfettiklerine içi yanarak, ellerini oğuştura oğuştura: “Ah ne olurdu, Rabbimden başkasına tanrısal nitelikler yakıştırmamış olsaydım” demeye başladı.
Abdullah Parlıyan