KEHF SURESİ 42. Ayeti Süleyman Ateş Meali
Mekke döneminde inmiştir. 28. âyetin Medine döneminde indiği de rivayet edilmiştir. 110 âyettir. Sûre, adını; ilk defa dokuzuncu âyette olmak üzere, birkaç yerde geçen “kehf” kelimesinden almıştır. Kehf, mağara demektir.
وَأُحِيطَ بِثَمَرِهِ فَأَصْبَحَ يُقَلِّبُ كَفَّيْهِ عَلَى مَا أَنفَقَ فِيهَا وَهِيَ خَاوِيَةٌ عَلَى عُرُوشِهَا وَيَقُولُ يَا لَيْتَنِي لَمْ أُشْرِكْ بِرَبِّي أَحَدًا ﴿٤٢﴾
Ayet Transkripsiyonu ve Sade Meali
ve uhîta
bi semeri-hi
fe asbeha
yukallibu
keffey-hi
alâ
mâ enfeka
fî-hâ
ve hiye
hâviyetun alâ
urûşi-hâ
ve yekûlu
yâ leyte-ni
lem uşrik
bi rabbî
ehaden
söz öbeklerinin üzerine farenizi sürükleyerek çevirilerini görebilirsiniz. Çevirileri tablo halinde görmek için buraya tıklayın
söz öbeklerinin üzerine farenizi sürükleyerek çevirilerini görebilirsiniz. Çevirileri tablo halinde görmek için buraya tıklayın
Kelime | Türkçe karşılığı |
---|---|
ve uhîta | ve ihata edildi (kuşatılıp mahvedildi) |
bi semeri-hi | onun ürünleri |
fe asbeha | böylece oldu |
yukallibu | çevirir, ovuşturur |
keffey-hi | ellerini, avuçlarını |
alâ | üzerine, ...'e |
mâ enfeka | harcadığı, sarfettiği şeyler (emek, para) |
fî-hâ | orada |
ve hiye | ve o |
hâviyetun alâ | üzerine yıkılmış, çökmüş halde |
urûşi-hâ | onun çardakları |
ve yekûlu | ve diyor |
yâ leyte-ni | keşke ben |
lem uşrik | şirk koşmam, şirk koşmadım (koşmasaydım) |
bi rabbî | Rabbime |
ehaden | bir kimse, bir şey |
Onun (o kimsenin) ürünleri ihata edildi (mahvedildi). Ve çardakları, (bahçenin) üzerine yıkılmış haldeydi. Orada sarfettiği (emek ve para) için ellerini (avuçlarını) ovuşturuyor ve “Keşke ben, Rabbime (hiç)bir şeyle şirk koşmasaydım.” diyor(du).
KEHF SURESİ 42. Ayeti Süleyman Ateş Meali
Derken (o inkârcı kişinin) ürünü yok edildi, çardakları üzerine yıkılmış durumda olan(bağ)ın karşısında ona harcadıklarına acıyarak ellerini uğuşturmağa başladı: "Âh nolaydı, ben Rabbime kimseyi ortak koşmamış olaydım!" diyordu.
Süleyman Ateş