KEHF SURESİ 44. Ayeti İbni Kesir Meali
Mekke döneminde inmiştir. 28. âyetin Medine döneminde indiği de rivayet edilmiştir. 110 âyettir. Sûre, adını; ilk defa dokuzuncu âyette olmak üzere, birkaç yerde geçen “kehf” kelimesinden almıştır. Kehf, mağara demektir.
هُنَالِكَ الْوَلَايَةُ لِلَّهِ الْحَقِّ هُوَ خَيْرٌ ثَوَابًا وَخَيْرٌ عُقْبًا ﴿٤٤﴾
Ayet Transkripsiyonu ve Sade Meali
hunâlike
el velâyetu
lillâhil hakkı (li allâhi el hakkı)
huve
hayrun
sevâben
ve hayrun
ukben
söz öbeklerinin üzerine farenizi sürükleyerek çevirilerini görebilirsiniz. Çevirileri tablo halinde görmek için buraya tıklayın
söz öbeklerinin üzerine farenizi sürükleyerek çevirilerini görebilirsiniz. Çevirileri tablo halinde görmek için buraya tıklayın
Kelime | Türkçe karşılığı |
---|---|
hunâlike | işte burada (orada) |
el velâyetu | velâyet, yardım, dostluk |
lillâhil hakkı (li allâhi el hakkı) | Allah'a ait bir hak |
huve | o |
hayrun | hayırlıdır |
sevâben | sevap olarak, sevap açısından |
ve hayrun | ve hayırlıdır |
ukben | akıbet (sonuç) olarak, sonuç açısından |
İşte burada velâyet (yardım, dostluk) Allah’a ait bir haktır. O (Allah), sevap (mükâfat) açısından da akıbet (sonuç) açısından da hayırlıdır.
KEHF SURESİ 44. Ayeti İbni Kesir Meali
İşte burada velayet, yalnız hak olan Allah'ındır. Mükafatlandırma bakımından da hayırlı olan, neticelendirme bakımından da hayırlı olan O'dur.
İbni Kesir