KEHF SURESİ 50. Ayeti Tefhim-ul Kuran Meali
Mekke döneminde inmiştir. 28. âyetin Medine döneminde indiği de rivayet edilmiştir. 110 âyettir. Sûre, adını; ilk defa dokuzuncu âyette olmak üzere, birkaç yerde geçen “kehf” kelimesinden almıştır. Kehf, mağara demektir.
وَإِذْ قُلْنَا لِلْمَلَائِكَةِ اسْجُدُوا لِآدَمَ فَسَجَدُوا إِلَّا إِبْلِيسَ كَانَ مِنَ الْجِنِّ فَفَسَقَ عَنْ أَمْرِ رَبِّهِ أَفَتَتَّخِذُونَهُ وَذُرِّيَّتَهُ أَوْلِيَاء مِن دُونِي وَهُمْ لَكُمْ عَدُوٌّ بِئْسَ لِلظَّالِمِينَ بَدَلًا ﴿٥٠﴾
Ayet Transkripsiyonu ve Sade Meali
söz öbeklerinin üzerine farenizi sürükleyerek çevirilerini görebilirsiniz. Çevirileri tablo halinde görmek için buraya tıklayın
Kelime | Türkçe karşılığı |
---|---|
ve iz | ve olmuştu |
kulnâ | biz dedik |
li el melâiketi | meleklere |
uscudû | secde edin |
li âdeme | Âdem'e |
fe secedû | hemen secde ettiler |
illâ iblîse | iblis dışında, iblis hariç |
kâne | oldu, idi |
min el cinni | cinlerden |
fe feseka | böylece fıska düştü, itaat etmedi, isyan etti |
an emri | emrinden |
rabbi-hî | onun Rabbi |
e fe tettehızûne-hu | hâlâ onu ediniyor musunuz |
ve zurriyyete-hû | ve onun zürriyetini, neslini |
evliyâe | dostlar |
min dû-nî | benden başka |
ve hum | ve onlar |
lekum | size, sizin için |
aduvvun | düşmandır |
bi'se | ne kötü |
liz zâlimîne (li ez zâlimîne) | zalimler için |
bedelen | bedel, karşılık |
Ve meleklere, “Âdem’e secde edin.” demiştik. İblis hariç, hemen secde ettiler. O cinlerdendi. Böylece Rabbinin emrini (yapmayarak) fıska düştü. Hâlâ onu ve onun zürriyyetini (neslini), onlar sizin düşmanınız (olduğu halde), Benim yerime dostlar mı ediniyorsunuz? Zalimler için ne kötü bir bedel (cehennem).
KEHF SURESİ 50. Ayeti Tefhim-ul Kuran Meali
Hani meleklere: «Adem'e secde edin» demiştik; İblis'in dışında (diğerleri) secde etmişlerdi. O cinlerdendi, böylelikle Rabbinin emrinden dışarı çıkmıştı. Bu durumda Beni bırakıp onu ve onun soyunu veliler mi edineceksiniz? Oysa onlar sizin düşmanlarınızdır. (Bu,) Zalimler için ne kadar kötü bir (tercih) değiştirmedir.
Tefhim-ul Kuran