KEHF SURESİ 51. Ayeti Suat Yıldırım Meali
Mekke döneminde inmiştir. 28. âyetin Medine döneminde indiği de rivayet edilmiştir. 110 âyettir. Sûre, adını; ilk defa dokuzuncu âyette olmak üzere, birkaç yerde geçen “kehf” kelimesinden almıştır. Kehf, mağara demektir.
مَا أَشْهَدتُّهُمْ خَلْقَ السَّمَاوَاتِ وَالْأَرْضِ وَلَا خَلْقَ أَنفُسِهِمْ وَمَا كُنتُ مُتَّخِذَ الْمُضِلِّينَ عَضُدًا ﴿٥١﴾
Ayet Transkripsiyonu ve Sade Meali
mâ eşhedtu-hum
halka es semâvâti
ve el ardı
ve lâ
halka
enfusi-him
ve mâ kuntu
muttehıze
el mudıllîne
aduden (el adudu)
söz öbeklerinin üzerine farenizi sürükleyerek çevirilerini görebilirsiniz. Çevirileri tablo halinde görmek için buraya tıklayın
söz öbeklerinin üzerine farenizi sürükleyerek çevirilerini görebilirsiniz. Çevirileri tablo halinde görmek için buraya tıklayın
Kelime | Türkçe karşılığı |
---|---|
mâ eşhedtu-hum | ben onları şahit tutmadım |
halka es semâvâti | semaların yaratılışı |
ve el ardı | ve yerin |
ve lâ | ve olmadı |
halka | yaratılış |
enfusi-him | onlar, kendileri |
ve mâ kuntu | ve ben olmadım |
muttehıze | edinen |
el mudıllîne | dalâlette bırakanlar |
aduden (el adudu) | yardımcı (pazu, kol kuvveti) |
Ben, onları (iblis ve zürriyyetini) semaların ve arzın yaratılışına ve onların (kendilerinin de) yaratılışına şahit tutmadım. Ve Ben, dalâlette bırakanları yardımcı edinmedim.
KEHF SURESİ 51. Ayeti Suat Yıldırım Meali
Ben onları göklerin ve yerin yaratılışına tanık etmediğim gibi, kendi yaratılışlarına da şahit kılmadım. Ben sapık ve saptıran kimseleri hiçbir zaman yanıma yaklaştırmam, yardımcı edinmem.
Suat Yıldırım