KEHF SURESİ 56. Ayeti Ali Fikri Yavuz Meali
Mekke döneminde inmiştir. 28. âyetin Medine döneminde indiği de rivayet edilmiştir. 110 âyettir. Sûre, adını; ilk defa dokuzuncu âyette olmak üzere, birkaç yerde geçen “kehf” kelimesinden almıştır. Kehf, mağara demektir.
وَمَا نُرْسِلُ الْمُرْسَلِينَ إِلَّا مُبَشِّرِينَ وَمُنذِرِينَ وَيُجَادِلُ الَّذِينَ كَفَرُوا بِالْبَاطِلِ لِيُدْحِضُوا بِهِ الْحَقَّ وَاتَّخَذُوا آيَاتِي وَمَا أُنذِرُوا هُزُوًا ﴿٥٦﴾
Ayet Transkripsiyonu ve Sade Meali
ve mâ nursilu
el murselîne
illâ
mubeşşirîne
ve munzirîne
ve yucâdilu
ellezîne keferû
bi el bâtılı
li yudhıdû
(edhada) bi-hi el hakka vettehazû (ve ittehazû) âyâtî ve mâ unzirû huzuven
söz öbeklerinin üzerine farenizi sürükleyerek çevirilerini görebilirsiniz. Çevirileri tablo halinde görmek için buraya tıklayın
(edhada) bi-hi el hakka vettehazû (ve ittehazû) âyâtî ve mâ unzirû huzuven
söz öbeklerinin üzerine farenizi sürükleyerek çevirilerini görebilirsiniz. Çevirileri tablo halinde görmek için buraya tıklayın
Kelime | Türkçe karşılığı |
---|---|
ve mâ nursilu | ve göndermeyiz |
el murselîne | resûl olanlar, elçi olanlar |
illâ | ancak, ...'den başka, sadece |
mubeşşirîne | müjdeleyiciler |
ve munzirîne | ve uyarıcılar |
ve yucâdilu | ve mücâdele ederler |
ellezîne keferû | kâfir olanlar, kâfirler |
bi el bâtılı | bâtıl ile |
li yudhıdû
(edhada) |
boşa çıkarmaları için, iptal etmeleri için
: (iptal etti, boşa çıkardı) |
bi-hi | onunla |
el hakka | hak |
vettehazû (ve ittehazû) | ve edindiler |
âyâtî | benim âyetlerim, âyetlerimi |
ve mâ unzirû | ve uyarıldıkları şeyler |
huzuven | alay ederek, alay konusu |
Biz, resûlleri sadece müjdeleyici ve uyarıcı olarak göndeririz. Kâfirler (ise) hakkı bâtılla iptal etmek için mücâdele ederler. Âyetlerimi ve uyarıldıkları şeyleri alay (konusu) ederler.
KEHF SURESİ 56. Ayeti Ali Fikri Yavuz Meali
Halbuki biz, peygamberleri ancak (iman edenleri cennetle) müjdeleyici ve (kâfirleri cehennem’le) korkutucu olmak üzere göndeririz. Küfredenler ise, hakkı (Kur’ân’ı), bâtıl ile kaydırıp gidermek için mücadele ediyorlar. Âyetlerimizi ve korkutuldukları azabı da eğlence yerine tuttular.
Ali Fikri Yavuz