Mekke döneminde inmiştir. 28. âyetin Medine döneminde indiği de rivayet edilmiştir. 110 âyettir. Sûre, adını; ilk defa dokuzuncu âyette olmak üzere, birkaç yerde geçen “kehf” kelimesinden almıştır. Kehf, mağara demektir.


وَمَنْ أَظْلَمُ مِمَّن ذُكِّرَ بِآيَاتِ رَبِّهِ فَأَعْرَضَ عَنْهَا وَنَسِيَ مَا قَدَّمَتْ يَدَاهُ إِنَّا جَعَلْنَا عَلَى قُلُوبِهِمْ أَكِنَّةً أَن يَفْقَهُوهُ وَفِي آذَانِهِمْ وَقْرًا وَإِن تَدْعُهُمْ إِلَى الْهُدَى فَلَن يَهْتَدُوا إِذًا أَبَدًا ﴿٥٧﴾


Ayet Transkripsiyonu ve Sade Meali

ve men azlemu mimmen (min men) zukkire bi âyâti rabbi-hi fe a'rada an-hâ ve nesiye mâ kaddemet yedâ-hu innâ cealnâ alâ kulûbi-him ekinneten en yefkahû-hu ve fî âzâni-him vakran ve in ted'u-hum ilâl hudâ (ilâ el hudâ) fe len yehtedû izen ebeden
söz öbeklerinin üzerine farenizi sürükleyerek çevirilerini görebilirsiniz. Çevirileri tablo halinde görmek için buraya tıklayın
Kelime Türkçe karşılığı
ve men azlemu ve daha zalim kimdir
mimmen (min men) o kimseden
zukkire zikredildi, hatırlatıldı
bi âyâti âyetler ile, âyetleri
rabbi-hi onun Rabbi, Rabbinin
fe o zaman, öyleyse
a'rada yüz çevirdi
an-hâ ondan
ve nesiye ve unuttu
mâ kaddemet takdim ettiği şey(ler)
yedâ-hu onun elleri, elleriyle
innâ muhakkak ki biz
cealnâ kıldık
alâ kulûbi-him onların kalplerinin üzerine
ekinneten ekinnet, fıkıh etmeye mani olan engel
en yefkahû-hu onu fıkıh etmeleri
ve fî ve vardır
âzâni-him onların kulakları
vakran vakra (işitme engeli)
ve in ve şâyet, eğer
ted'u-hum onları davet edersin
ilâl hudâ (ilâ el hudâ) hidayete
fe len yehtedû bundan sonra asla hidayete eremezler
izen öyleyse, o zaman
ebeden ebediyyen, sonsuza kadar

Rabbinin âyetleri zikredildiği (hatırlatıldığı) zaman ondan yüz çeviren ve elleriyle takdim ettiklerini (günahlarını) unutan kimseden daha zalim kim vardır? Muhakkak ki Biz, onların kalplerinin üzerine (fıkıh etmeyi engelleyen) ekinnet kıldık. Ve onların kulaklarında (işitmeyi engelleyen) vakra vardır. Sen, onları hidayete davet etsen de bundan sonra onlar, ebediyyen asla hidayete eremezler.

KEHF SURESİ 57. Ayeti Hayrat Neşriyat Meali

Kendisine Rabbisinin âyetleri anlatılıp da onlardan yüz çeviren ve ellerinin takdîm ettiği (günahları)nı unutandan daha zâlim kim olabilir? Şübhesiz ki biz, (küfürleri sebebiyle) kalblerinin üzerine, onu (o Kur’ân’ı) anlamasınlar diye perdeler çekeriz; kulaklarına da bir ağırlık (koyarız)! Onları hidâyete çağırsan da bu hâlde ebedî olarak aslâ hidâyete gelmezler.

Hayrat Neşriyat