KEHF SURESİ 58. Ayeti Yaşar Nuri Öztürk Meali
Mekke döneminde inmiştir. 28. âyetin Medine döneminde indiği de rivayet edilmiştir. 110 âyettir. Sûre, adını; ilk defa dokuzuncu âyette olmak üzere, birkaç yerde geçen “kehf” kelimesinden almıştır. Kehf, mağara demektir.
وَرَبُّكَ الْغَفُورُ ذُو الرَّحْمَةِ لَوْ يُؤَاخِذُهُم بِمَا كَسَبُوا لَعَجَّلَ لَهُمُ الْعَذَابَ بَل لَّهُم مَّوْعِدٌ لَّن يَجِدُوا مِن دُونِهِ مَوْئِلًا ﴿٥٨﴾
Ayet Transkripsiyonu ve Sade Meali
ve rabbu-ke
el gafûru
zu
er rahmeti
lev
yuâhızu-hum
bi mâ
kesebû
le accele
lehum
el azâbe
bel
lehum
mev'ıdun
len yecidû
min dûni-hi
mev'ilen
söz öbeklerinin üzerine farenizi sürükleyerek çevirilerini görebilirsiniz. Çevirileri tablo halinde görmek için buraya tıklayın
söz öbeklerinin üzerine farenizi sürükleyerek çevirilerini görebilirsiniz. Çevirileri tablo halinde görmek için buraya tıklayın
Kelime | Türkçe karşılığı |
---|---|
ve rabbu-ke | ve senin Rabbin |
el gafûru | gafur, bağışlayıcı, mağfiret eden |
zu | sahip |
er rahmeti | rahmet |
lev | eğer |
yuâhızu-hum | onları muaheze eder, sorgular |
bi mâ | sebebiyle |
kesebû | kazandılar |
le accele | mutlaka, elbette acele eder |
lehum | onlar için, onlara |
el azâbe | azap |
bel | bilâkis, aksine, hayır |
lehum | onlar için, onlara (vardır) |
mev'ıdun | vaadedilmiş zaman |
len yecidû | asla bulamazlar |
min dûni-hi | ondan başka |
mev'ilen | sığınılacak yer, sığınacak yer |
Senin Rabbin, mağfiret ve rahmet sahibidir. Eğer onları muaheze etseydi (sorgulasaydı) elbette onlara azap için acele ederdi. Hayır, onlara, vaadedilmiş bir zaman vardır. Onlar, O’ndan (Allah’tan) başka sığınacak bir yer asla bulamazlar.
KEHF SURESİ 58. Ayeti Yaşar Nuri Öztürk Meali
O affedici, o rahmet sahibi Rabbin, onları, kazandıkları yüzünden hesaba çekseydi, kendileri için azabı mutlaka çabuklaştırırdı. Böyle olmamıştır, ama onlar için, hiçbir kaçıp kurtulma imkânı bulamayacakları bir hesap sorma zamanı öngörülmüştür.
Yaşar Nuri Öztürk