KEHF SURESİ 60. Ayeti Suat Yıldırım Meali
Mekke döneminde inmiştir. 28. âyetin Medine döneminde indiği de rivayet edilmiştir. 110 âyettir. Sûre, adını; ilk defa dokuzuncu âyette olmak üzere, birkaç yerde geçen “kehf” kelimesinden almıştır. Kehf, mağara demektir.
وَإِذْ قَالَ مُوسَى لِفَتَاهُ لَا أَبْرَحُ حَتَّى أَبْلُغَ مَجْمَعَ الْبَحْرَيْنِ أَوْ أَمْضِيَ حُقُبًا ﴿٦٠﴾
Ayet Transkripsiyonu ve Sade Meali
ve iz kâle
mûsâ
li fetâ-hu
lâ ebrahu
hattâ
ebluga
mecmea
el bahrayni
ev
emdıye
hukuben
söz öbeklerinin üzerine farenizi sürükleyerek çevirilerini görebilirsiniz. Çevirileri tablo halinde görmek için buraya tıklayın
söz öbeklerinin üzerine farenizi sürükleyerek çevirilerini görebilirsiniz. Çevirileri tablo halinde görmek için buraya tıklayın
Kelime | Türkçe karşılığı |
---|---|
ve iz kâle | ve demişti |
mûsâ | Musa |
li fetâ-hu | gence, genç arkadaşına |
lâ ebrahu | ayrılmayacağım, devam edeceğim |
hattâ | oluncaya kadar |
ebluga | erişeceğim, ulaşacağım |
mecmea | cem olduğu yer, birleştiği yer |
el bahrayni | iki deniz |
ev | veya |
emdıye | geçip gideceğim |
hukuben | seneler, senelerce, uzun zaman |
Ve Musa, genç arkadaşına: “İki denizin birleştiği yere ulaşıncaya kadar (yoluma) devam edeceğim veya senelerce (uzun süre) gideceğim.” demişti.
KEHF SURESİ 60. Ayeti Suat Yıldırım Meali
Bir vakit Mûsâ, genç yardımcısına: "Durup dinlenmeyeceğim, demişti, ta ki iki denizin birleştiği yere varacağım. Varamazsam senelerce yürümeye devam edeceğim."
Suat Yıldırım