KEHF SURESİ 70. Ayeti Suat Yıldırım Meali
Mekke döneminde inmiştir. 28. âyetin Medine döneminde indiği de rivayet edilmiştir. 110 âyettir. Sûre, adını; ilk defa dokuzuncu âyette olmak üzere, birkaç yerde geçen “kehf” kelimesinden almıştır. Kehf, mağara demektir.
قَالَ فَإِنِ اتَّبَعْتَنِي فَلَا تَسْأَلْنِي عَن شَيْءٍ حَتَّى أُحْدِثَ لَكَ مِنْهُ ذِكْرًا ﴿٧٠﴾
Ayet Transkripsiyonu ve Sade Meali
kâle
fe
in itteba'te-nî
fe lâ tes'el-nî
an şey'in
hattâ
uhdise
(hadese) leke min-hu zikren
söz öbeklerinin üzerine farenizi sürükleyerek çevirilerini görebilirsiniz. Çevirileri tablo halinde görmek için buraya tıklayın
(hadese) leke min-hu zikren
söz öbeklerinin üzerine farenizi sürükleyerek çevirilerini görebilirsiniz. Çevirileri tablo halinde görmek için buraya tıklayın
Kelime | Türkçe karşılığı |
---|---|
kâle | dedi |
fe | o taktirde |
in itteba'te-nî | eğer bana tâbî olursan |
fe lâ tes'el-nî | bana (soru) sorma |
an şey'in | bir şeyden |
hattâ | oluncaya kadar, olmadıkça |
uhdise
(hadese) |
ben bahsederim, anlatırım
: (bahsetti, anlattı) |
leke | sana |
min-hu | ondan |
zikren | zikir, öğüt, kıssa, haber |
(Hızır A.S): “Bana tâbî olduğun taktirde, sana anlatmadığım konularda (anlatmadıkça) bana bir şey sorma.” dedi.
KEHF SURESİ 70. Ayeti Suat Yıldırım Meali
"O halde" dedi, "bana tâbi olduğuna göre, hangi konuda olursa olsun, ben onun hakkında sana söz açmadıkça, asla bana soru sormayacaksın!"
Suat Yıldırım