Mekke döneminde inmiştir. 28. âyetin Medine döneminde indiği de rivayet edilmiştir. 110 âyettir. Sûre, adını; ilk defa dokuzuncu âyette olmak üzere, birkaç yerde geçen “kehf” kelimesinden almıştır. Kehf, mağara demektir.


قَالَ إِن سَأَلْتُكَ عَن شَيْءٍ بَعْدَهَا فَلَا تُصَاحِبْنِي قَدْ بَلَغْتَ مِن لَّدُنِّي عُذْرًا ﴿٧٦﴾


Ayet Transkripsiyonu ve Sade Meali

kâle in seeltu-ke an şey'in ba'de-hâ fe lâ tusâhıb-nî, kad belagte min ledun-nî uzren
söz öbeklerinin üzerine farenizi sürükleyerek çevirilerini görebilirsiniz. Çevirileri tablo halinde görmek için buraya tıklayın
Kelime Türkçe karşılığı
kâle dedi
in seeltu-ke eğer sana sorarsam
an şey'in bir şey
ba'de-hâ ondan sonra, bundan sonra
fe öyleyse, o zaman, artık
lâ tusâhıb-nî, benimle arkadaşlık etme
kad olmuştu, oldu
belagte sen ulaştın
min ledun-nî benim yanımdan, benim tarafımdan
uzren özür, kabul edilebilir sebep

(Musa A.S) şöyle dedi: “Eğer bundan sonra sana bir şey sorarsam artık benimle arkadaşlık etme! (Benimle arkadaşlık etmemen için) benim tarafımdan (kabul edilebilir) bir özüre ulaşmış oldun.”

KEHF SURESİ 76. Ayeti Hayrat Neşriyat Meali

(Mûsâ:) 'Eğer bundan sonra sana bir şeyden sorarsam, artık beni arkadaşlığakabûl etme; gerçekten benim tarafımdan (ma'zur sayılabileceğin) bir özre ulaştın' dedi.

Hayrat Neşriyat