KEHF SURESİ 77. Ayeti Cemal Külünkoğlu Meali
Mekke döneminde inmiştir. 28. âyetin Medine döneminde indiği de rivayet edilmiştir. 110 âyettir. Sûre, adını; ilk defa dokuzuncu âyette olmak üzere, birkaç yerde geçen “kehf” kelimesinden almıştır. Kehf, mağara demektir.
فَانطَلَقَا حَتَّى إِذَا أَتَيَا أَهْلَ قَرْيَةٍ اسْتَطْعَمَا أَهْلَهَا فَأَبَوْا أَن يُضَيِّفُوهُمَا فَوَجَدَا فِيهَا جِدَارًا يُرِيدُ أَنْ يَنقَضَّ فَأَقَامَهُ قَالَ لَوْ شِئْتَ لَاتَّخَذْتَ عَلَيْهِ أَجْرًا ﴿٧٧﴾
Ayet Transkripsiyonu ve Sade Meali
söz öbeklerinin üzerine farenizi sürükleyerek çevirilerini görebilirsiniz. Çevirileri tablo halinde görmek için buraya tıklayın
Kelime | Türkçe karşılığı |
---|---|
fentalekâ (fe intalekâ) | böylece ikisi yola çıktılar |
hattâ izâ eteyâ | ikisi geldikleri zaman |
ehle | şehir halkı |
karyetin | bir karye, bir kasaba, bir ülke |
istat'amâ | yemek istediler |
ehle hâ | şehir halkı |
fe ebev | fakat çekindiler |
en yudayyifû humâ | ikisini misafir etmek |
fe | fakat, böylece |
vecedâ | (ikisi) buldular |
fî hâ | orada |
cidâren | bir duvar |
yurîdu | istiyor |
en yenkadda | yıkılmak |
fe ekâme-hu | o zaman onu ikâme etti, düzeltti |
kâle | dedi |
lev | eğer |
şi'te | sen diledin |
lettehazte (le ittehaze) | elbette edinirdin, alırdın |
aleyhi | ona |
ecren | ecir, ücret, bedel |
Böylece ikisi yola çıktılar. Bir kasabanın halkına geldikleri zaman onun (şehrin) halkından, yemek istediler. Fakat onları (ikisini), misafir etmekten (şehirdekiler) çekindiler. Orada yıkılmak üzere bir duvar buldular. (Hızır A.S), hemen onu düzeltti. (Musa A.S) dedi ki: “Eğer sen dileseydin, elbette onun (bu hizmetin) için bir ücret alırdın.”
KEHF SURESİ 77. Ayeti Cemal Külünkoğlu Meali
Yine yola koyuldular. Bir süre sonra bir köye vardılar. Köylüden yemek istediler, fakat köylü onları konuk etmek istemedi. Az sonra yıkılmaya yüz tutmuş bir duvarla karşılaştılar. O kulumuz (Hızır), hemen onu inşa etti. Musa ona: “Eğer isteseydin bu yaptığın işe karşılık bir ücret alabilirdin” dedi.
Cemal Külünkoğlu