KEHF SURESİ 79. Ayeti Muhammed Esed Meali
Mekke döneminde inmiştir. 28. âyetin Medine döneminde indiği de rivayet edilmiştir. 110 âyettir. Sûre, adını; ilk defa dokuzuncu âyette olmak üzere, birkaç yerde geçen “kehf” kelimesinden almıştır. Kehf, mağara demektir.
أَمَّا السَّفِينَةُ فَكَانَتْ لِمَسَاكِينَ يَعْمَلُونَ فِي الْبَحْرِ فَأَرَدتُّ أَنْ أَعِيبَهَا وَكَانَ وَرَاءهُم مَّلِكٌ يَأْخُذُ كُلَّ سَفِينَةٍ غَصْبًا ﴿٧٩﴾
Ayet Transkripsiyonu ve Sade Meali
emmâ
es sefînetu
fe kânet
li mesâkîne
ya'melûne
fî el bahri
fe
eradtu
en eîbe-hâ
ve kâne
verâe-hum
melikun
ye'huzu
kulle sefînetin
gasben
söz öbeklerinin üzerine farenizi sürükleyerek çevirilerini görebilirsiniz. Çevirileri tablo halinde görmek için buraya tıklayın
söz öbeklerinin üzerine farenizi sürükleyerek çevirilerini görebilirsiniz. Çevirileri tablo halinde görmek için buraya tıklayın
Kelime | Türkçe karşılığı |
---|---|
emmâ | fakat, lâkin, amma |
es sefînetu | gemi |
fe kânet | o zaman oldu, idi |
li mesâkîne | fakirlere ait, fakirlerin |
ya'melûne | çalışıyorlar |
fî el bahri | denizde |
fe | böylece, bu sebeple |
eradtu | ben istedim |
en eîbe-hâ | onu kusurlu yapmak |
ve kâne | ve oldu, idi, vardı |
verâe-hum | onların arkasında |
melikun | bir melik, kral |
ye'huzu | alıyor (ele geçiriyor) |
kulle sefînetin | gemilerin hepsi, bütün gemiler |
gasben | gasbederek, zorla |
Lâkin gemi, denizde çalışan fakirlerindi. Onu kusurlu yapmak istedim. Onların arkasında, bütün gemileri gasbederek (zorla) alan bir melik (kral) vardı.
KEHF SURESİ 79. Ayeti Muhammed Esed Meali
O tekne, geçimini denizden sağlayan yoksul insanlara aitti; ona hasar vermek istedim, çünkü peşlerinde her (sağlam) tekneye zorla el koyan bir hükümdar oldu(ğunu biliyordum).
Muhammed Esed