KEHF SURESİ 82. Ayeti Diyanet Vakfi Meali
Mekke döneminde inmiştir. 28. âyetin Medine döneminde indiği de rivayet edilmiştir. 110 âyettir. Sûre, adını; ilk defa dokuzuncu âyette olmak üzere, birkaç yerde geçen “kehf” kelimesinden almıştır. Kehf, mağara demektir.
وَأَمَّا الْجِدَارُ فَكَانَ لِغُلَامَيْنِ يَتِيمَيْنِ فِي الْمَدِينَةِ وَكَانَ تَحْتَهُ كَنزٌ لَّهُمَا وَكَانَ أَبُوهُمَا صَالِحًا فَأَرَادَ رَبُّكَ أَنْ يَبْلُغَا أَشُدَّهُمَا وَيَسْتَخْرِجَا كَنزَهُمَا رَحْمَةً مِّن رَّبِّكَ وَمَا فَعَلْتُهُ عَنْ أَمْرِي ذَلِكَ تَأْوِيلُ مَا لَمْ تَسْطِع عَّلَيْهِ صَبْرًا ﴿٨٢﴾
Ayet Transkripsiyonu ve Sade Meali
söz öbeklerinin üzerine farenizi sürükleyerek çevirilerini görebilirsiniz. Çevirileri tablo halinde görmek için buraya tıklayın
Kelime | Türkçe karşılığı |
---|---|
ve emmâ el cidâru | ve duvar ise |
fe kâne | böylece ... idi |
li gulâmeyni | iki (erkek) çocuğa ait, iki (erkek) çocuğun |
yetîmeyni | iki yetim |
fî el medîneti | şehirde |
ve kâne | ve idi, vardı |
tahte-hu | onun altında |
kenzun | hazine, define |
lehumâ | ikisinin, ikisine ait, onlara ait |
ve kâne | ve idi |
ebû-humâ | ikisinin babası, onların babası |
sâlihan | salih (kimse) |
fe erâde | bu sebeple diledi, istedi |
rabbu-ke | senin Rabbin |
en yeblugâ | ikisinin erişmesini, ulaşmasını |
eşudde-humâ | onların en kuvvetli çağı, gençlik çağı |
ve yestahricâ | ve ikisinin çıkarması |
kenze-humâ | ikisinin definesi |
rahmeten | bir rahmet olarak |
min rabbi-ke | senin Rabbinden |
ve mâ fealtu-hu | ve onu ben yapmadım |
an emrî | kendi emrimden, kendi isteğimle |
zâlike | işte bu |
te'vîlu | te'vîl, yorum, izah |
mâ | şey(ler) |
lem testı' | sen güç yetiremedin |
aleyhi | ona |
sabran | sabırlı olma |
Ve duvar ise şehirde iki yetim (erkek) çocuğa aitti. Onun altında, onlara ait bir define vardı. Ve onların babası salih (bir kimse) idi. Bu sebeple Rabbin, o ikisinin gençlik çağına erişmesini ve Rabbinden bir rahmet olarak, defineyi çıkarmalarını istedi. Ve ben, onu kendi emrim ile (kendi isteğimle) yapmadım (Allah’ın emriyle yaptım). İşte bu, sabırlı olmaya güç yetiremediğin şeylerin (olayların) yorumudur.
KEHF SURESİ 82. Ayeti Diyanet Vakfi Meali
«Duvara gelince, şehirde iki yetim çocuğun idi; altında da onlara ait bir hazine vardı; babaları ise iyi bir kimse idi. Rabbin istedi ki, o iki çocuk güçlü çağlarına erişsinler ve Rabbinden bir rahmet olarak hazinelerini çıkarsınlar. Ben bunu da kendiliğimden yapmadım. İşte, hakkında sabredemediğin şeylerin iç yüzü budur.»
Diyanet Vakfi