KEHF SURESİ 86. Ayeti Abdullah Parlıyan Meali
Mekke döneminde inmiştir. 28. âyetin Medine döneminde indiği de rivayet edilmiştir. 110 âyettir. Sûre, adını; ilk defa dokuzuncu âyette olmak üzere, birkaç yerde geçen “kehf” kelimesinden almıştır. Kehf, mağara demektir.
حَتَّى إِذَا بَلَغَ مَغْرِبَ الشَّمْسِ وَجَدَهَا تَغْرُبُ فِي عَيْنٍ حَمِئَةٍ وَوَجَدَ عِندَهَا قَوْمًا قُلْنَا يَا ذَا الْقَرْنَيْنِ إِمَّا أَن تُعَذِّبَ وَإِمَّا أَن تَتَّخِذَ فِيهِمْ حُسْنًا ﴿٨٦﴾
Ayet Transkripsiyonu ve Sade Meali
söz öbeklerinin üzerine farenizi sürükleyerek çevirilerini görebilirsiniz. Çevirileri tablo halinde görmek için buraya tıklayın
Kelime | Türkçe karşılığı |
---|---|
hattâ izâ | olduğu zaman |
belega | erişti, ulaştı |
magribe eş şemsi | güneşin battığı yer |
vecede-hâ | onu buldu |
tagrubu | grup ediyor, batıyor |
fî aynin | pınar içinde, pınarda |
hamietin | bulanık, çamurlu |
ve vecede | ve buldu |
inde-hâ | onun yanında |
kavmen | bir kavim, topluluk |
kulnâ | biz dedik |
yâ ze el karneyni | ey Zülkarneyn |
immâ | ya, veya (ya ... ya da) |
en tuazzibe | senin azaba uğratman, azap etmen |
ve immâ | veya, ve yada (ya ... ya da) |
en tettehıze | senin edinmen, ittihaz etmen |
fî-him | onların içinde, onlar hakkında, onlara karşı |
husnen | güzellik, iyilik, güzel davranış |
Güneşin grup ettiği yere ulaştığı zaman, onu (güneşi) bulanık bir pınarda batarken buldu. Ve onun (o pınarın) yanında bir kavim (topluluk) buldu. (Ona şöyle) dedik: “Ya Zülkarneyn! Dilersen onlara azap edersin, dilersen onlara karşı güzel davranış ittihaz edersin.”
KEHF SURESİ 86. Ayeti Abdullah Parlıyan Meali
Batıya doğru giderek günün birinde, varabileceği en uzak noktaya vardı. Orada güneş O'na, kopkoyu bulanık bir suya dalıyormuş gibi göründü. Ve orada bir topluluğa rastladı. O'na “Ey Zülkarneyn!” dedik. “Onlara istersen azap edersin, istersen iyilik edersin.”
Abdullah Parlıyan