Mekke döneminde inmiştir. 28. âyetin Medine döneminde indiği de rivayet edilmiştir. 110 âyettir. Sûre, adını; ilk defa dokuzuncu âyette olmak üzere, birkaç yerde geçen “kehf” kelimesinden almıştır. Kehf, mağara demektir.


حَتَّى إِذَا بَلَغَ مَغْرِبَ الشَّمْسِ وَجَدَهَا تَغْرُبُ فِي عَيْنٍ حَمِئَةٍ وَوَجَدَ عِندَهَا قَوْمًا قُلْنَا يَا ذَا الْقَرْنَيْنِ إِمَّا أَن تُعَذِّبَ وَإِمَّا أَن تَتَّخِذَ فِيهِمْ حُسْنًا ﴿٨٦﴾


Ayet Transkripsiyonu ve Sade Meali

hattâ izâ belega magribe eş şemsi vecede-hâ tagrubu fî aynin hamietin ve vecede inde-hâ kavmen kulnâ yâ ze el karneyni immâ en tuazzibe ve immâ en tettehıze fî-him husnen
söz öbeklerinin üzerine farenizi sürükleyerek çevirilerini görebilirsiniz. Çevirileri tablo halinde görmek için buraya tıklayın
Kelime Türkçe karşılığı
hattâ izâ olduğu zaman
belega erişti, ulaştı
magribe eş şemsi güneşin battığı yer
vecede-hâ onu buldu
tagrubu grup ediyor, batıyor
fî aynin pınar içinde, pınarda
hamietin bulanık, çamurlu
ve vecede ve buldu
inde-hâ onun yanında
kavmen bir kavim, topluluk
kulnâ biz dedik
yâ ze el karneyni ey Zülkarneyn
immâ ya, veya (ya ... ya da)
en tuazzibe senin azaba uğratman, azap etmen
ve immâ veya, ve yada (ya ... ya da)
en tettehıze senin edinmen, ittihaz etmen
fî-him onların içinde, onlar hakkında, onlara karşı
husnen güzellik, iyilik, güzel davranış

Güneşin grup ettiği yere ulaştığı zaman, onu (güneşi) bulanık bir pınarda batarken buldu. Ve onun (o pınarın) yanında bir kavim (topluluk) buldu. (Ona şöyle) dedik: “Ya Zülkarneyn! Dilersen onlara azap edersin, dilersen onlara karşı güzel davranış ittihaz edersin.”

KEHF SURESİ 86. Ayeti İbni Kesir Meali

En sonunda güneşin battığı yere vardığı zaman; onu kara bir suda batıyor buldu. Orada bir kavme rastladı. Zülkarneyn, onlara azab da edebilirsin, iyi muamelede de bulunabilirsin, dedik.

İbni Kesir