Mekke döneminde inmiştir. 28. âyetin Medine döneminde indiği de rivayet edilmiştir. 110 âyettir. Sûre, adını; ilk defa dokuzuncu âyette olmak üzere, birkaç yerde geçen “kehf” kelimesinden almıştır. Kehf, mağara demektir.


قَالَ أَمَّا مَن ظَلَمَ فَسَوْفَ نُعَذِّبُهُ ثُمَّ يُرَدُّ إِلَى رَبِّهِ فَيُعَذِّبُهُ عَذَابًا نُّكْرًا ﴿٨٧﴾


Ayet Transkripsiyonu ve Sade Meali

kâle emmâ men zaleme fe sevfe nuazzibu-hu summe yuraddu ilâ rabbi-hî fe yuazzibu-hu azâben nukren
söz öbeklerinin üzerine farenizi sürükleyerek çevirilerini görebilirsiniz. Çevirileri tablo halinde görmek için buraya tıklayın
Kelime Türkçe karşılığı
kâle dedi
emmâ amma, lâkin, fakat
men zaleme kim zulmederse
fe sevfe nuazzibu-hu o taktirde ona azap edeceğiz
summe sonra
yuraddu reddedilir, geri gönderilir
ilâ rabbi-hî Rabbine
fe yuazzibu-hu o zaman, böylece onu azaplandırır, azap edilir
azâben bir azap (ile)
nukren dehşetli, çok şiddetli

(Zülkarneyn): “Fakat kim zulmederse ona azap edeceğiz. Sonra kendi Rabbine reddedilir (geri gönderilir). Böylece ona dehşetli bir azapla azap edilir.” dedi.

KEHF SURESİ 87. Ayeti Cemal Külünkoğlu Meali

(Zülkarneyn) dedi ki: “Her kim (inkâr ederek) zulmederse, biz onu cezalandıracağız. Sonra o Rabbine döndürülür. O da kendisine görülmedik şiddetli bir azap ile azap eder.”

Cemal Külünkoğlu