Mekke döneminde inmiştir. 28. âyetin Medine döneminde indiği de rivayet edilmiştir. 110 âyettir. Sûre, adını; ilk defa dokuzuncu âyette olmak üzere, birkaç yerde geçen “kehf” kelimesinden almıştır. Kehf, mağara demektir.


أَمْ حَسِبْتَ أَنَّ أَصْحَابَ الْكَهْفِ وَالرَّقِيمِ كَانُوا مِنْ آيَاتِنَا عَجَبًا ﴿٩﴾


Ayet Transkripsiyonu ve Sade Meali

em hasibte enne ashâbe el kehfi ve er rakîmi kânû min âyâti-nâ acaben
söz öbeklerinin üzerine farenizi sürükleyerek çevirilerini görebilirsiniz. Çevirileri tablo halinde görmek için buraya tıklayın
Kelime Türkçe karşılığı
em yoksa, veya
hasibte sen sandın
enne ... olduğunu
ashâbe el kehfi kehf (mağara) ehli (mağarada bulunanlar)
ve er rakîmi ve Rakîm
kânû oldular
min âyâti-nâ âyetlerimizden
acaben acayip, garip olan

Yoksa sen, Ashabel Kehf ve Rakîm’in, bizim acayip âyetlerimizden biri olduğunu mu sandın?

KEHF SURESİ 9. Ayeti Ali Fikri Yavuz Meali

Yoksa, (ey Rasûlüm), uzun zaman mağarada uykuda kalan Kehf ve Rakîm ashâbı, bizim mûcizelerimizden şaşılacak bir şey oldular mı sandın? (Kehf: Geniş mağaraya denir. Rakîm: uykuya dalanların köy adı ve köpeklerinin adıdır. Bir rivayette de uykuda kalanların adlarının yazılı bulunduğu kitabın ismidir).

Ali Fikri Yavuz