KEHF SURESİ 90. Ayeti Cemal Külünkoğlu Meali
Mekke döneminde inmiştir. 28. âyetin Medine döneminde indiği de rivayet edilmiştir. 110 âyettir. Sûre, adını; ilk defa dokuzuncu âyette olmak üzere, birkaç yerde geçen “kehf” kelimesinden almıştır. Kehf, mağara demektir.
حَتَّى إِذَا بَلَغَ مَطْلِعَ الشَّمْسِ وَجَدَهَا تَطْلُعُ عَلَى قَوْمٍ لَّمْ نَجْعَل لَّهُم مِّن دُونِهَا سِتْرًا ﴿٩٠﴾
Ayet Transkripsiyonu ve Sade Meali
hattâ izâ
belega
matlıa eş şemsi
(talaa) vecede-hâ tatluu alâ kavmin lem nec'al lehum min dûni-hâ sitren
söz öbeklerinin üzerine farenizi sürükleyerek çevirilerini görebilirsiniz. Çevirileri tablo halinde görmek için buraya tıklayın
(talaa) vecede-hâ tatluu alâ kavmin lem nec'al lehum min dûni-hâ sitren
söz öbeklerinin üzerine farenizi sürükleyerek çevirilerini görebilirsiniz. Çevirileri tablo halinde görmek için buraya tıklayın
Kelime | Türkçe karşılığı |
---|---|
hattâ izâ | olduğu zaman |
belega | ulaştı |
matlıa eş şemsi
(talaa) |
güneşin (tulû ettiği) doğduğu yer
: (doğdu) |
vecede-hâ | onu buldu |
tatluu | doğuyor |
alâ kavmin | bir kavmin üzerine |
lem nec'al | kılmadık, yapmadık |
lehum | onlar için, onlara |
min dûni-hâ | ondan başka |
sitren | bir örtü, perde, siper |
Güneşin doğduğu yere ulaştığı zaman onu (güneşi), ondan (güneşten) korunacak bir örtü yapmadığımız bir kavmin üzerine doğarken buldu.
KEHF SURESİ 90. Ayeti Cemal Külünkoğlu Meali
(89-90) (Zülkarneyn) sonra (doğuya doğru) bir yol tuttu. Nihayet güneşin doğduğu yere (uzak doğuya) vardığı zaman, onu kendileriyle güneş arasına örtü koymadığımız (çıplak) bir halk üzerine doğar buldu.
Cemal Külünkoğlu