Mekke döneminde inmiştir. 28. âyetin Medine döneminde indiği de rivayet edilmiştir. 110 âyettir. Sûre, adını; ilk defa dokuzuncu âyette olmak üzere, birkaç yerde geçen “kehf” kelimesinden almıştır. Kehf, mağara demektir.


حَتَّى إِذَا بَلَغَ مَطْلِعَ الشَّمْسِ وَجَدَهَا تَطْلُعُ عَلَى قَوْمٍ لَّمْ نَجْعَل لَّهُم مِّن دُونِهَا سِتْرًا ﴿٩٠﴾


Ayet Transkripsiyonu ve Sade Meali

hattâ izâ belega matlıa eş şemsi
(talaa)
vecede-hâ tatluu alâ kavmin lem nec'al lehum min dûni-hâ sitren
söz öbeklerinin üzerine farenizi sürükleyerek çevirilerini görebilirsiniz. Çevirileri tablo halinde görmek için buraya tıklayın
Kelime Türkçe karşılığı
hattâ izâ olduğu zaman
belega ulaştı
matlıa eş şemsi
(talaa)
güneşin (tulû ettiği) doğduğu yer
: (doğdu)
vecede-hâ onu buldu
tatluu doğuyor
alâ kavmin bir kavmin üzerine
lem nec'al kılmadık, yapmadık
lehum onlar için, onlara
min dûni-hâ ondan başka
sitren bir örtü, perde, siper

Güneşin doğduğu yere ulaştığı zaman onu (güneşi), ondan (güneşten) korunacak bir örtü yapmadığımız bir kavmin üzerine doğarken buldu.

KEHF SURESİ 90. Ayeti Elmalılı Hamdi Yazır Meali

Tâ gün doğu cihetine vardığı vakıt onu bir kavm üzerine doğuyor buldu ki onlara güneşin önünden bir siper yapmamıştık

Elmalılı Hamdi Yazır