KEHF SURESİ 96. Ayeti Ali Ünal Meali
Mekke döneminde inmiştir. 28. âyetin Medine döneminde indiği de rivayet edilmiştir. 110 âyettir. Sûre, adını; ilk defa dokuzuncu âyette olmak üzere, birkaç yerde geçen “kehf” kelimesinden almıştır. Kehf, mağara demektir.
آتُونِي زُبَرَ الْحَدِيدِ حَتَّى إِذَا سَاوَى بَيْنَ الصَّدَفَيْنِ قَالَ انفُخُوا حَتَّى إِذَا جَعَلَهُ نَارًا قَالَ آتُونِي أُفْرِغْ عَلَيْهِ قِطْرًا ﴿٩٦﴾
Ayet Transkripsiyonu ve Sade Meali
atû-nî
zubera el hadîdi
hattâ izâ
sâvâ
beyne es sadafeyni
kâle infuhû
hattâ
izâ ceale-hu
nâran
kâle
âtû-nî
ufrig
aleyhi
kıtran
söz öbeklerinin üzerine farenizi sürükleyerek çevirilerini görebilirsiniz. Çevirileri tablo halinde görmek için buraya tıklayın
söz öbeklerinin üzerine farenizi sürükleyerek çevirilerini görebilirsiniz. Çevirileri tablo halinde görmek için buraya tıklayın
Kelime | Türkçe karşılığı |
---|---|
atû-nî | bana verin, getirin |
zubera el hadîdi | demir parçaları |
hattâ izâ | oluncaya kadar, olunca |
sâvâ | müsavi, aynı seviye |
beyne es sadafeyni | iki dağın arası |
kâle infuhû | üfleyin, körükleyin dedi |
hattâ | ...'e kadar, oluncaya kadar |
izâ ceale-hu | onu yaptığı zaman |
nâran | ateş (hali) |
kâle | dedi |
âtû-nî | bana verin, getirin |
ufrig | boşaltacağım, dökeceğim |
aleyhi | onun üzerine |
kıtran | erimiş bakır |
“Bana demir parçaları getirin. İki dağın arası aynı seviye olunca üfleyin (körükleyin).” dedi. Onu ateş haline koyunca, “Bana erimiş bakır getirin, onun üzerine dökeceğim.” dedi.
KEHF SURESİ 96. Ayeti Ali Ünal Meali
“Haydi bana demir kütleleri getirin!” Zülkarneyn, iki dağın arasını dağların dik yamaçlarıyla aynı seviyeye gelinceye kadar doldurdu. Sonra, “Şimdi ateş yakın ve körükleyin!” dedi. Demir yığınlarını âdeta ateş haline getirince de, “Şimdi de bana erimiş bakır getirin de, şunun üzerine dökeyim!” diye emretti.
Ali Ünal