Mekke döneminde inmiştir. 28. âyetin Medine döneminde indiği de rivayet edilmiştir. 110 âyettir. Sûre, adını; ilk defa dokuzuncu âyette olmak üzere, birkaç yerde geçen “kehf” kelimesinden almıştır. Kehf, mağara demektir.


قَالَ هَذَا رَحْمَةٌ مِّن رَّبِّي فَإِذَا جَاء وَعْدُ رَبِّي جَعَلَهُ دَكَّاء وَكَانَ وَعْدُ رَبِّي حَقًّا ﴿٩٨﴾


Ayet Transkripsiyonu ve Sade Meali

kâle hâzâ rahmetun min rabbî fe izâ câe va'du rabbî ceale-hu dekkâe ve kâne va'du rabbî hakkan
söz öbeklerinin üzerine farenizi sürükleyerek çevirilerini görebilirsiniz. Çevirileri tablo halinde görmek için buraya tıklayın
Kelime Türkçe karşılığı
kâle dedi
hâzâ bu
rahmetun rahmet
min rabbî Rabbimden
fe öyleyse, o zaman, ama
izâ câe geldiği zaman
va'du rabbî Rabbimin vaadi
ceale-hu onu kılar, yapar
dekkâe kırıp ufaladı, yerle bir etti
ve kâne ve oldu, ...'dır
va'du rabbî Rabbimin vaadi
hakkan hak

(Zülkarneyn): “Bu, Rabbimden bir rahmettir. Ama Rabbimin vaadi geldiği zaman, onu kırıp ufalar (yerle bir eder). Ve Rabbimin vaadi haktır.” dedi.

KEHF SURESİ 98. Ayeti Diyanet İşleri (eski) Meali

Zülkarneyn: 'İşte bu, Rabbimin bir rahmetidir. Rabbimin tayin ettiği zaman gelince onu yerle bir eder; Rabbimin verdiği söz gerçektir' dedi.

Diyanet İşleri (eski)