LOKMÂN SURESİ 16. Ayeti Ali Fikri Yavuz Meali
Mekke döneminde inmiştir. 34 âyettir. Sûre, adını 12. ve 13. âyetlerde anılan Hz. Lokmân’dan almıştır.
يَا بُنَيَّ إِنَّهَا إِن تَكُ مِثْقَالَ حَبَّةٍ مِّنْ خَرْدَلٍ فَتَكُن فِي صَخْرَةٍ أَوْ فِي السَّمَاوَاتِ أَوْ فِي الْأَرْضِ يَأْتِ بِهَا اللَّهُ إِنَّ اللَّهَ لَطِيفٌ خَبِيرٌ ﴿١٦﴾
Ayet Transkripsiyonu ve Sade Meali
yâ
buneyye
inne-hâ
in
teku
miskâle
habbetin
min hardalin
fe
tekun
fî
sahratin
ev
fî es semâvâti
ev
fî el ardı
ye'ti
bi-hi
allâhu
inne allâhe
latîfun
habîrun
söz öbeklerinin üzerine farenizi sürükleyerek çevirilerini görebilirsiniz. Çevirileri tablo halinde görmek için buraya tıklayın
söz öbeklerinin üzerine farenizi sürükleyerek çevirilerini görebilirsiniz. Çevirileri tablo halinde görmek için buraya tıklayın
Kelime | Türkçe karşılığı |
---|---|
yâ | ey |
buneyye | oğlum, oğulcuğum, yavrum |
inne-hâ | muhakkak ki o |
in | eğer, olsa bile, dahi |
teku | olur |
miskâle | miktar, ... kadar |
habbetin | tane |
min hardalin | hardaldan, hardal |
fe | böylece, o taktirde, ... bile olsa |
tekun | olur |
fî | içinde |
sahratin | kaya |
ev | veya |
fî es semâvâti | semalarda, göklerde |
ev | veya |
fî el ardı | arzda, yerde |
ye'ti | getirir |
bi-hi | onu |
allâhu | Allah |
inne allâhe | muhakkak ki Allah |
latîfun | lâtif, lütuf sahibi |
habîrun | haberdar olan |
Ey yavrum! Muhakkak ki o (amelin), bir hardal tanesi kadar dahi olsa ve o, bir kaya içinde veya göklerde veya yerde bile olsa, Allah onu, (kıyâmet günü hayat filminde karşına) getirir. Muhakkak ki Allah; Lâtif’tir (lütuf sahibi), Habîr’dir (haberdar olan).
LOKMÂN SURESİ 16. Ayeti Ali Fikri Yavuz Meali
(Lokmân öğüdüne devamla şöyle demişti): “- Yavrum, yapılan iyi veya kötü iş, bir hardal tanesi ağırlığında olsa da bir kaya içinde yahud göklerde veya yerin dibinde gizlense, Allah onu meydana çıkarır (ve sahibini ondan dolayı hesaba çeker). Çünkü Allah Lâtif’dir= ilmi her gizli şeye ulaşır, Habîr’dir= her şeyin künhünü bilir.
Ali Fikri Yavuz