Mekke döneminde inmiştir. 34 âyettir. Sûre, adını 12. ve 13. âyetlerde anılan Hz. Lokmân’dan almıştır.


وَلَا تُصَعِّرْ خَدَّكَ لِلنَّاسِ وَلَا تَمْشِ فِي الْأَرْضِ مَرَحًا إِنَّ اللَّهَ لَا يُحِبُّ كُلَّ مُخْتَالٍ فَخُورٍ ﴿١٨﴾


Ayet Transkripsiyonu ve Sade Meali

ve lâ tusa'ir hadde-ke li en nâsi ve lâ temşi fî el ardı merahan inne allâhe lâ yuhıbbu kulle muhtâlin fehûrin
söz öbeklerinin üzerine farenizi sürükleyerek çevirilerini görebilirsiniz. Çevirileri tablo halinde görmek için buraya tıklayın
Kelime Türkçe karşılığı
ve lâ tusa'ir ve çevirme
hadde-ke yanağını (yüzünü)
li en nâsi insanlara
ve lâ temşi ve yürüme
fî el ardı arzda, yeryüzünde
merahan böbürlenerek
inne allâhe muhakkak ki Allah
lâ yuhıbbu sevmez
kulle hepsini, her (hiçbiri)
muhtâlin çalımla yürüyen
fehûrin övünen, kendini metheden, çok övünen

Ve insanlardan (kibirlenerek) yüz çevirme ve yeryüzünde böbürlenerek yürüme. Muhakkak ki Allah, çalımla yürüyenlerin ve çok övünenlerin hiçbirini sevmez.

LOKMÂN SURESİ 18. Ayeti Abdullah Parlıyan Meali

Kibirlenerek halka surat asma ve yeryüzünde çalımlı çalımlı yürüme. Şüphe yok ki Allah, kibirlenip övünenlerin hiçbirini sevmez.

Abdullah Parlıyan