LOKMÂN SURESİ 20. Ayeti Sadık Türkmen Meali
Mekke döneminde inmiştir. 34 âyettir. Sûre, adını 12. ve 13. âyetlerde anılan Hz. Lokmân’dan almıştır.
أَلَمْ تَرَوْا أَنَّ اللَّهَ سَخَّرَ لَكُم مَّا فِي السَّمَاوَاتِ وَمَا فِي الْأَرْضِ وَأَسْبَغَ عَلَيْكُمْ نِعَمَهُ ظَاهِرَةً وَبَاطِنَةً وَمِنَ النَّاسِ مَن يُجَادِلُ فِي اللَّهِ بِغَيْرِ عِلْمٍ وَلَا هُدًى وَلَا كِتَابٍ مُّنِيرٍ ﴿٢٠﴾
Ayet Transkripsiyonu ve Sade Meali
e
lem terav
ennallâhe (enne allâhe)
sahhara
lekum
mâ
fî es semâvâti
ve mâ
fî el ardı
ve esbega
aleykum
niame-hu
zâhiraten
ve bâtıneten
ve min en nâsi
men
yucâdilu
fîllâhi (fî allâhi)
bi gayri
ilmin
ve lâ huden
ve lâ kitâbin
munîrin
söz öbeklerinin üzerine farenizi sürükleyerek çevirilerini görebilirsiniz. Çevirileri tablo halinde görmek için buraya tıklayın
söz öbeklerinin üzerine farenizi sürükleyerek çevirilerini görebilirsiniz. Çevirileri tablo halinde görmek için buraya tıklayın
Kelime | Türkçe karşılığı |
---|---|
e | mi? |
lem terav | görmediniz |
ennallâhe (enne allâhe) | muhakkak ki Allah |
sahhara | musahhar kıldı, emrine amade kıldı |
lekum | sizin için, size |
mâ | şey |
fî es semâvâti | semalarda, göklerde |
ve mâ | ve şey |
fî el ardı | arzda, yeryüzünde |
ve esbega | ve tamamladı |
aleykum | sizin üzerinize, size |
niame-hu | ni'metlerini |
zâhiraten | zahir olan, açık, görünen |
ve bâtıneten | ve bâtın olan, gizli, görünmeyen |
ve min en nâsi | ve insanlardan bir kısmı |
men | kim, kimseler |
yucâdilu | mücâdele eder |
fîllâhi (fî allâhi) | Allah hakkında |
bi gayri | olmadan, olmaksızın |
ilmin | ilim, bilgi |
ve lâ huden | ve hidayete erdirici olmadan |
ve lâ kitâbin | ve bir kitap olmadan |
munîrin | aydınlatıcı |
Göklerde ve yerlerdeki herşeyi, Allah’ın size musahhar (emrinize amade) kıldığını görmediniz mi? Ve sizin üzerinizdeki görünen ve görünmeyen (açık ve gizli) ni’metlerini tamamladı. Ve insanlardan bir kısmı (hâlâ) ilmi, bir hidayete erdiricisi ve aydınlatıcı bir kitabı olmaksızın, Allah hakkında mücâdele ederler.
LOKMÂN SURESİ 20. Ayeti Sadık Türkmen Meali
Görmediniz mi? Allah göklerde ve yerde bulunanları size boyun eğdirmiştir. Zahir/görünen/açık ve batın/görünmeyen/gizli nimetlerini size bol bol vermiştir. Yine de insanlar içinde bir bilgiye dayanmaksızın, kılavuzu olmadan ve aydınlatıcı bir kitabı bulunmadan, Allah hakkında tartışan/mücadele eden kimseler vardır!
Sadık Türkmen