LOKMÂN SURESİ 34. Ayeti Sadık Türkmen Meali
Mekke döneminde inmiştir. 34 âyettir. Sûre, adını 12. ve 13. âyetlerde anılan Hz. Lokmân’dan almıştır.
إِنَّ اللَّهَ عِندَهُ عِلْمُ السَّاعَةِ وَيُنَزِّلُ الْغَيْثَ وَيَعْلَمُ مَا فِي الْأَرْحَامِ وَمَا تَدْرِي نَفْسٌ مَّاذَا تَكْسِبُ غَدًا وَمَا تَدْرِي نَفْسٌ بِأَيِّ أَرْضٍ تَمُوتُ إِنَّ اللَّهَ عَلِيمٌ خَبِيرٌ ﴿٣٤﴾
Ayet Transkripsiyonu ve Sade Meali
innallâhe (inne allâhe)
inde-hu
ilmu es sâati
ve yunezzilu
el gayse
ve ya'lemu
mâ
fî el erhâmi
ve mâ tedrî
nefsun
mâzâ
teksibu
gaden
ve mâ tedrî
nefsun
bi eyyi
ardın
temûtu
innallâhe (inne allâhe)
alîmun
habîrun
söz öbeklerinin üzerine farenizi sürükleyerek çevirilerini görebilirsiniz. Çevirileri tablo halinde görmek için buraya tıklayın
söz öbeklerinin üzerine farenizi sürükleyerek çevirilerini görebilirsiniz. Çevirileri tablo halinde görmek için buraya tıklayın
Kelime | Türkçe karşılığı |
---|---|
innallâhe (inne allâhe) | muhakkak ki Allah |
inde-hu | onun yanında, katında |
ilmu es sâati | saatin ilmi, bilgisi |
ve yunezzilu | ve indirir |
el gayse | yağmur |
ve ya'lemu | ve bilir |
mâ | şey |
fî el erhâmi | rahimlerde var, rahimlerde olan |
ve mâ tedrî | ve idrak etmez, idrak edemez, bilmez, bilemez |
nefsun | nefs, kişi, kimse |
mâzâ | ne(ler) |
teksibu | kazanır |
gaden | yarın |
ve mâ tedrî | ve idrak etmez, idrak edemez, bilmez, bilemez |
nefsun | nefs, kişi, kimse |
bi eyyi | hangi, nerede |
ardın | arz, yeryüzü |
temûtu | ölür, ölecek |
innallâhe (inne allâhe) | muhakkak ki Allah |
alîmun | en iyi bilen |
habîrun | haberdar olan, haberi olan |
Muhakkak ki o saatin (kıyâmetin) ilmi, Allah’ın katındadır. Ve yağmuru, (O) indirir ve rahimlerde olan şeyi (O) bilir. Kimse yarın ne kazanacağını bilemez (idrak edemez). Ve kimse arzın neresinde öleceğini bilemez (idrak edemez). Muhakkak ki Allah, Alîm’dir (en iyi bilen), Habîr’dir (haberdar olan).
LOKMÂN SURESİ 34. Ayeti Sadık Türkmen Meali
Şüphesiz, kıyamet saatinin ilmi O’nun katındadır. O, yağmuru indirir ve rahimlerde olanı bilir. Hiç kimse yarın başına ne geleceğini bilmez. Hiç kimse arzın/yeryüzünün neresinde öleceğini de bilmez. Şüphesiz Allah bilendir, haberdar olandır!
Sadık Türkmen