Mekke döneminde inmiştir. 34 âyettir. Sûre, adını 12. ve 13. âyetlerde anılan Hz. Lokmân’dan almıştır.


وَإِذَا تُتْلَى عَلَيْهِ آيَاتُنَا وَلَّى مُسْتَكْبِرًا كَأَن لَّمْ يَسْمَعْهَا كَأَنَّ فِي أُذُنَيْهِ وَقْرًا فَبَشِّرْهُ بِعَذَابٍ أَلِيمٍ ﴿٧﴾


Ayet Transkripsiyonu ve Sade Meali

ve izâ tutlâ aleyhi âyâtu-nâ vellâ mustekbiran ke en lem yesma'-hâ ke enne uzuney-hi vakran fe beşşir-hu bi azâbin elîmin
söz öbeklerinin üzerine farenizi sürükleyerek çevirilerini görebilirsiniz. Çevirileri tablo halinde görmek için buraya tıklayın
Kelime Türkçe karşılığı
ve izâ tutlâ ve okunduğu zaman
aleyhi ona
âyâtu-nâ âyetlerimiz
vellâ döndü (dönüp gitti)
mustekbiran kibirlenerek
ke gibi
en olmak
lem yesma'-hâ onu işitmedi (işitmiyor)
ke enne sanki, gibi
içinde
uzuney-hi onun (iki) kulağı, kulakları
vakran vakra, işitme engeli
fe artık, böylece, öyleyse
beşşir-hu onu müjdele
bi ile
azâbin azap
elîmin elîm

Ve ona âyetlerimiz okunduğu zaman onu işitmemiş gibi kibirlenerek döner (gider), onun kulaklarında vakra (işitme engeli) varmış gibi. Öyleyse onu elîm azapla müjdele (ikaz et, uyar).

LOKMÂN SURESİ 7. Ayeti Celal Yıldırım Meali

Ona (o alaycı nanköre) âyetlerimiz okunduğu zaman sanki hiç işitmiyormuş, kulaklarında bir ağırlık varmış gibi büyüklük taslayarak arkasını çevirir. İşte onu elem verici bir azâb ile müjdele.

Celal Yıldırım