Medine döneminde inmiştir. 120 âyettir. Sûre, adını 112. ve 114. âyetlerde yer alan “mâide” (sofra) kelimesinden almıştır.


قُل لاَّ يَسْتَوِي الْخَبِيثُ وَالطَّيِّبُ وَلَوْ أَعْجَبَكَ كَثْرَةُ الْخَبِيثِ فَاتَّقُواْ اللّهَ يَا أُوْلِي الأَلْبَابِ لَعَلَّكُمْ تُفْلِحُونَ ﴿١٠٠﴾


Ayet Transkripsiyonu ve Sade Meali

kul lâ yestevî el habîsu ve et tayyibu ve lev a'cebe-ke kesretu el habîsi fe ittekû allâhe yâ ulî el elbâbi lealle-kum tuflihûne
söz öbeklerinin üzerine farenizi sürükleyerek çevirilerini görebilirsiniz. Çevirileri tablo halinde görmek için buraya tıklayın
Kelime Türkçe karşılığı
kul de, söyle
lâ yestevî bir değil, eşit değil
el habîsu habis, pis, haram kılınan, murdar olan
ve et tayyibu ve temiz, helal kılınan
ve lev a'cebe-ke ve senin hoşuna gitse bile
kesretu çokluk
el habîsi habis, pis, haram kılınan, murdar olan
fe ittekû allâhe artık, o halde Allâh'a (cc.) karşı takva sahibi olun
yâ ulî el elbâbi ey sırların (lublerin) sahipleri
lealle-kum umulur ki böylece siz
tuflihûne felâha erersiniz

De ki; “Habisin (haram, murdar ve fesadın...) çokluğu senin hoşuna gitse bile, habis (haram ve kötü olan) ile tayyib (helâl ve temiz olan) bir değildir.” Ey Ulûl Elbâb! Artık Allah’a karşı takva sahibi olun! Umulur ki böylece siz felâha erersiniz.

MÂİDE SURESİ 100. Ayeti Ali Ünal Meali

Pis ve murdar olanın çokluğu seni hayrete sevketse de, “Hiç pis ve murdar olanla temiz ve hoş olan bir midir?” de, (böyle inan ve bunu anlat). Ey gerçek akıl ve idrak sahipleri! (O’nun koyduğu ölçülere riayetsizlik ederek aksini düşünüp öyle inanmak ve ona göre davranmak suretiyle) Allah’a karşı gelmekten sakının ki, gerçek kurtuluşa, başarıya ve muradınıza erebilesiniz.

Ali Ünal