MÂİDE SURESİ 104. Ayeti Ali Ünal Meali
Medine döneminde inmiştir. 120 âyettir. Sûre, adını 112. ve 114. âyetlerde yer alan “mâide” (sofra) kelimesinden almıştır.
وَإِذَا قِيلَ لَهُمْ تَعَالَوْاْ إِلَى مَا أَنزَلَ اللّهُ وَإِلَى الرَّسُولِ قَالُواْ حَسْبُنَا مَا وَجَدْنَا عَلَيْهِ آبَاءنَا أَوَلَوْ كَانَ آبَاؤُهُمْ لاَ يَعْلَمُونَ شَيْئًا وَلاَ يَهْتَدُونَ ﴿١٠٤﴾
Ayet Transkripsiyonu ve Sade Meali
söz öbeklerinin üzerine farenizi sürükleyerek çevirilerini görebilirsiniz. Çevirileri tablo halinde görmek için buraya tıklayın
Kelime | Türkçe karşılığı |
---|---|
ve izâ kîle lehum | ve onlara denildiği zaman |
teâlev | gelin |
ilâ mâ enzele | indirdiği şeye |
allâhu | Allah (cc.) |
ve ilâ er resûli | ve Resûl'e |
kâlû | dediler |
hasbu-nâ | bize yeter |
mâ vecednâ | bulduğumuz şey |
aleyhi | onun üzerine, üzerinde |
âbâe-nâ | babalarımız, atalarımız |
e ve lev kâne | ve olsa da mı? |
âbâu-hum | onların babaları, ataları |
lâ ya'lemûne | bilmiyorlar |
şey'en | bir şey |
ve lâ yehtedûne | ve hidayette değiller, hidayete ermediler |
Ve onlara: “Allah'ın indirdiğine (Kur’ân'a) ve Resûl’e (itaate) gelin.” denildiğinde; “Babalarımızı üzerinde bulduğumuz şey (dîn) bize yeter (kâfi)” derler. Ya onların babaları (bu gerçeklere ait) bir şey bilmiyorlarsa ve hidayete ermemişlerse de mi?
MÂİDE SURESİ 104. Ayeti Ali Ünal Meali
Onlara “Haydi, Allah’ın indirdiği (Kur’ân’a) ve (risaletin zirve temsilcisi o en büyük) Rasûl’e gelin, onlar neyi buyuruyorsa onu yapın!” dendiğinde, (düşünüp akletmekten yoksun bulundukları için), “Biz, atalarımızı neye inanıp neyi uygular halde bulmuşsak, o bize yeter!” diyerek (ataperestlik yaparlar). Ya ataları hiçbir şey bilmiyor ve doğru bir yolda değildiyseler!?
Ali Ünal