MÂİDE SURESİ 108. Ayeti Sadık Türkmen Meali
Medine döneminde inmiştir. 120 âyettir. Sûre, adını 112. ve 114. âyetlerde yer alan “mâide” (sofra) kelimesinden almıştır.
ذَلِكَ أَدْنَى أَن يَأْتُواْ بِالشَّهَادَةِ عَلَى وَجْهِهَا أَوْ يَخَافُواْ أَن تُرَدَّ أَيْمَانٌ بَعْدَ أَيْمَانِهِمْ وَاتَّقُوا اللّهَ وَاسْمَعُواْ وَاللّهُ لاَ يَهْدِي الْقَوْمَ الْفَاسِقِينَ ﴿١٠٨﴾
Ayet Transkripsiyonu ve Sade Meali
zâlike ednâ
en ye'tû
bi eş şehâdeti
alâ vechi-hâ
ev yehâfû
en turadde
eymânun
ba'de eymâni-him
ve ittekû allâhe
ve ismeû
ve allâhu
lâ yehdî
el kavme
el fâsikîne
söz öbeklerinin üzerine farenizi sürükleyerek çevirilerini görebilirsiniz. Çevirileri tablo halinde görmek için buraya tıklayın
söz öbeklerinin üzerine farenizi sürükleyerek çevirilerini görebilirsiniz. Çevirileri tablo halinde görmek için buraya tıklayın
Kelime | Türkçe karşılığı |
---|---|
zâlike ednâ | bu en yakın, en iyi, daha iyi |
en ye'tû | gelmek, gelmesi |
bi eş şehâdeti | şehâdet ile |
alâ vechi-hâ | onunla yüzyüze |
ev yehâfû | veya korkmaları |
en turadde | reddedilmek |
eymânun | yeminler |
ba'de eymâni-him | onların yeminlerinden sonra |
ve ittekû allâhe | ve Allâh'a (cc.) karşı takvâ sahibi olun |
ve ismeû | ve dinleyin, işitin! |
ve allâhu | ve Allâh'a (cc.) |
lâ yehdî | hidâyete erdirmez |
el kavme | kavim, topluluk |
el fâsikîne | fâsıklar |
Bu (şekildeki yemin), şehadet ile yüzyüze gelmelerinde (şahitlere mirasçıların güvenmemesinden) veya yeminlerinden sonra yeminlerin reddedilmesinden korkmalarından daha iyidir. Ve Allah’a karşı takva sahibi olun ve dinleyin. Ve Allah, fâsıklar kavmini (topluluğunu) hidayete erdirmez.
MÂİDE SURESİ 108. Ayeti Sadık Türkmen Meali
Bu (yöntem), şahitliği lâyıkıyla yerine getirmelerini ya da yeminlerinin yeterli olmayacağını, başkalarının da, yemin hakkına sahip olduklarını bilmelerini sağlayan, daha iyi bir çözümdür. Allah’a karşı gelmekten sakının ve dinleyin. Allah fasık (yoldan çıkan) bir toplumu doğruya iletmez.
Sadık Türkmen