MÂİDE SURESİ 109. Ayeti Abdullah Parlıyan Meali
Medine döneminde inmiştir. 120 âyettir. Sûre, adını 112. ve 114. âyetlerde yer alan “mâide” (sofra) kelimesinden almıştır.
يَوْمَ يَجْمَعُ اللّهُ الرُّسُلَ فَيَقُولُ مَاذَا أُجِبْتُمْ قَالُواْ لاَ عِلْمَ لَنَا إِنَّكَ أَنتَ عَلاَّمُ الْغُيُوبِ ﴿١٠٩﴾
Ayet Transkripsiyonu ve Sade Meali
yevme
yecmeu allâhu
er rusule
fe yekûlu
mâzâ ucibtum
kâlû
lâ ilme lenâ
inne-ke
ente allâmu
el guyûbi
(*)
söz öbeklerinin üzerine farenizi sürükleyerek çevirilerini görebilirsiniz. Çevirileri tablo halinde görmek için buraya tıklayın
söz öbeklerinin üzerine farenizi sürükleyerek çevirilerini görebilirsiniz. Çevirileri tablo halinde görmek için buraya tıklayın
Kelime | Türkçe karşılığı |
---|---|
yevme | gün, o gün |
yecmeu allâhu | Allâh (cc.) toplar, bir araya getirir |
er rusule | resûller |
fe yekûlu | o zaman, sonra der |
mâzâ ucibtum | size ne cevap verildi |
kâlû | dediler, derler (*) |
lâ ilme lenâ | bizim ilmimiz,bilgimiz yok |
inne-ke | muhakkak ki sen |
ente allâmu | en iyi bilen sensin |
el guyûbi | gaybler, bilinmeyenler |
(*) | gaybler, bilinmeyenler |
Allah’ın, resûlleri bir araya toplayacağı, sonra “Size ne cevap verildi?” diye buyuracağı gün, (onlar); “Bizim bir bilgimiz yok. Muhakkak ki Sen, gaybdekileri en iyi bilen Sen'sin!” derler.
MÂİDE SURESİ 109. Ayeti Abdullah Parlıyan Meali
Allah'ın bütün peygamberleri toplayıp onlar kanalıyla bildirdiği mesajlarına karşılık insanlığın takındığı tutumu gözler önüne sermek için onlara: “Size ne cevap verildi?” diye soracağı gün onlar: “Senin bilgin yanında bizim bilgimiz yetersiz kalır. Sen herşeyi bilirsin. Yalnız sensin akılla bilinemeyen tüm gerçekleri de bilen” diyecekler.
Abdullah Parlıyan