MÂİDE SURESİ 116. Ayeti Kadri Çelik Meali
Medine döneminde inmiştir. 120 âyettir. Sûre, adını 112. ve 114. âyetlerde yer alan “mâide” (sofra) kelimesinden almıştır.
وَإِذْ قَالَ اللّهُ يَا عِيسَى ابْنَ مَرْيَمَ أَأَنتَ قُلتَ لِلنَّاسِ اتَّخِذُونِي وَأُمِّيَ إِلَهَيْنِ مِن دُونِ اللّهِ قَالَ سُبْحَانَكَ مَا يَكُونُ لِي أَنْ أَقُولَ مَا لَيْسَ لِي بِحَقٍّ إِن كُنتُ قُلْتُهُ فَقَدْ عَلِمْتَهُ تَعْلَمُ مَا فِي نَفْسِي وَلاَ أَعْلَمُ مَا فِي نَفْسِكَ إِنَّكَ أَنتَ عَلاَّمُ الْغُيُوبِ ﴿١١٦﴾
Ayet Transkripsiyonu ve Sade Meali
söz öbeklerinin üzerine farenizi sürükleyerek çevirilerini görebilirsiniz. Çevirileri tablo halinde görmek için buraya tıklayın
Kelime | Türkçe karşılığı |
---|---|
ve iz kâle allâhu | ve Allâh (cc.) dediği (buyurduğu) zaman |
yâ îsâ ibne meryeme | ey Meryem oğlu Îsâ |
e ente kulte | sen mi dedin |
li en nâsi | insanlara |
ittehizû-nî | beni edinin |
ve ummiye | ve annemi |
ilâheyni | (iki) ilahlar |
min dûni allâhi | Allâh'dan (cc.) başka |
kâle subhâne-ke | seni noksan sıfatlardan arındırırım, tenzih ederim dedi |
mâ yekûnu lî | benim için olmaz, olamaz |
en ekûle | söylemek (benim söylemem) |
mâ leyse lî | benim için olmayanı |
bi hakkın | hakkı, gerçeği |
in kuntu | eğer ben ... olsaydım |
kultu-hu | onu söyledim |
fe kad alimte-hu | o zaman, o taktirde sen onu bilirdin |
ta'lemu | sen bilirsin |
mâ fî nefsî | nefsimdeki, nefsimde olanı |
ve lâ a'lemu | ve ben bilmem |
mâ fî nefsi-ke | senin nefsindeki, zatındaki şeyi |
inne-ke | muhakkak ki sen |
ente | sen |
allâmu | en iyi bilen |
el guyûbi | gaybler, görünmeyenler, bilinmeyenler |
Ve Allah (cc.): “Ey Meryem oğlu İsâ! Sen mi insanlara; "Beni ve annemi, Allâh'tan başka iki ilâh edinin." diye söyledin?” dediğinde , Hz. İsâ; “Sen "Subhansın (seni tesbih ve tenzih ederim, Sen yücesin)", benim için hak (gerçek) olmayan bir şeyi söylemek bana yakışmaz. Eğer ben onu söylemiş olsaydım o taktirde, muhakkak Sen onu bilirdin, nefsimde olanları da Sen bilirsin, ben ise Sen'in Zat'ında olanları bilemem. Muhakkak ki Sen, gayb'tekileri (görünmeyenleri,bilinmeyenleri) en iyi bilen Sen'sin.”
MÂİDE SURESİ 116. Ayeti Kadri Çelik Meali
Allah, “Ey Meryem oğlu İsa! İnsanlara, “Beni ve annemi Allah'ı bırakarak iki ilah edinin, diye sen mi söyledin?” dediğinde, “Münezzehsin sen, hakkım olmayan bir sözü söylemek bana yakışmaz. Eğer bunu söylediysem, mutlaka sen onu bilirsin. Sen bende olanı bilirsin, ama ben sende olanı bilmem. Gerçekten gaipleri bilen sadece sensin” dedi.
Kadri Çelik