MÂİDE SURESİ 117. Ayeti Ahmet Tekin Meali
Medine döneminde inmiştir. 120 âyettir. Sûre, adını 112. ve 114. âyetlerde yer alan “mâide” (sofra) kelimesinden almıştır.
مَا قُلْتُ لَهُمْ إِلاَّ مَا أَمَرْتَنِي بِهِ أَنِ اعْبُدُواْ اللّهَ رَبِّي وَرَبَّكُمْ وَكُنتُ عَلَيْهِمْ شَهِيدًا مَّا دُمْتُ فِيهِمْ فَلَمَّا تَوَفَّيْتَنِي كُنتَ أَنتَ الرَّقِيبَ عَلَيْهِمْ وَأَنتَ عَلَى كُلِّ شَيْءٍ شَهِيدٌ ﴿١١٧﴾
Ayet Transkripsiyonu ve Sade Meali
söz öbeklerinin üzerine farenizi sürükleyerek çevirilerini görebilirsiniz. Çevirileri tablo halinde görmek için buraya tıklayın
Kelime | Türkçe karşılığı |
---|---|
mâ kultu lehum | onlara söylemedim |
illâ mâ emerte-nî | bana emrettiğinden başka bir şey |
bi-hi | onu |
en(i) i'budû | kul olmak, kul olmalarını |
allâhe | Allâh (cc.)'a |
rabbî ve rabbe-kum | benim Rabb'im ve sizin Rabb'iniz |
ve kuntu | ve ben oldum |
aleyhim şehîden | onların üzerine şâhid |
mâ dumtu fî-him | onların arasında, bulunduğum sürece |
fe | artık, fakat |
lemmâ | olunca, olduğu zaman |
teveffeyte-nî | sen beni vefat ettirdin, aralarından aldın |
kunte | sen ...oldun |
ente | sen |
er rakîbe aleyhim | onları gözeten, gözetleyen, onlara murakip |
ve ente | ve sen |
alâ kulli şey'in | her şeye |
şehîdun | şâhid |
Onlara, bana emrettiğin: “Benim de Rabb'im, sizin de Rabb'iniz olan Allah'a kul olmaları”ndan başka birşey söylemedim. Onların arasında bulunduğum sürece, onların üzerlerine şahit oldum. Fakat beni vefat ettirince (aralarından alınca) onların üzerine gözetleyici Sen oldun. Ve Sen herşeye şahitsin.
MÂİDE SURESİ 117. Ayeti Ahmet Tekin Meali
'Ben onlara, yalnızca bana emrettiğini söyledim. Benim Rabbim, sizin de Rabbiniz olan Allah’ı ilâh tanıyın, candan müslümanlar olarak Allah’a bağlanın, saygıyla Allah’a kulluk ve ibadet edin.' dedim.
Ahmet Tekin
'İçlerinde bulunduğum müddetce, kutsal kitabı bilen, onlara tebliğ eden, çözüm üreten, örnek bir önder, olanları, doğruları bilen ve konuşan bir şâhit idim. Fakat sen, ecelimle benim ruhumu alarak ölümümü gerçekleştirince, onları denetleyen sadece Sen oldun. Sen her an, açık-gizli, her şeye şâhitsin.'