MÂİDE SURESİ 118. Ayeti Abdullah Parlıyan Meali
Medine döneminde inmiştir. 120 âyettir. Sûre, adını 112. ve 114. âyetlerde yer alan “mâide” (sofra) kelimesinden almıştır.
إِن تُعَذِّبْهُمْ فَإِنَّهُمْ عِبَادُكَ وَإِن تَغْفِرْ لَهُمْ فَإِنَّكَ أَنتَ الْعَزِيزُ الْحَكِيمُ ﴿١١٨﴾
Ayet Transkripsiyonu ve Sade Meali
in tuazzib-hum
fe inne-hum
ibâdu-ke
ve in tagfir lehum
fe inne-ke
ente
el azîzu
el hakîmu
söz öbeklerinin üzerine farenizi sürükleyerek çevirilerini görebilirsiniz. Çevirileri tablo halinde görmek için buraya tıklayın
söz öbeklerinin üzerine farenizi sürükleyerek çevirilerini görebilirsiniz. Çevirileri tablo halinde görmek için buraya tıklayın
Kelime | Türkçe karşılığı |
---|---|
in tuazzib-hum | eğer onlara azap edersen |
fe inne-hum | artık muhakkak ki onlar |
ibâdu-ke | senin kulların |
ve in tagfir lehum | ve eğer onları bağışlarsan (mağfiret edesen) |
fe inne-ke | o halde, o taktirde, muhakkak ki sen |
ente | sen |
el azîzu | aziz, güçlü, üstün |
el hakîmu | hüküm ve hikmet sahibi |
Eğer onlara azap edersen, artık muhakkak ki onlar, Senin kullarındır. Ve eğer onları bağışlarsan, o taktirde muhakkak ki Sen, Sen Azîz'sin (üstünsün) Hakîm'sin (hüküm ve hikmet sahibisin).
MÂİDE SURESİ 118. Ayeti Abdullah Parlıyan Meali
Şayet onları azaba çarptırırsan, şüphesiz onlar senin kullarındır. Ve eğer onları bağışlarsan, doğrusu sen çok güçlü ve üstün olansın. Yaptığın herşeyi yerli yerince yapansın.”
Abdullah Parlıyan