editorbet giriş

Medine döneminde inmiştir. 120 âyettir. Sûre, adını 112. ve 114. âyetlerde yer alan “mâide” (sofra) kelimesinden almıştır.


فَبِمَا نَقْضِهِم مِّيثَاقَهُمْ لَعنَّاهُمْ وَجَعَلْنَا قُلُوبَهُمْ قَاسِيَةً يُحَرِّفُونَ الْكَلِمَ عَن مَّوَاضِعِهِ وَنَسُواْ حَظًّا مِّمَّا ذُكِّرُواْ بِهِ وَلاَ تَزَالُ تَطَّلِعُ عَلَىَ خَآئِنَةٍ مِّنْهُمْ إِلاَّ قَلِيلاً مِّنْهُمُ فَاعْفُ عَنْهُمْ وَاصْفَحْ إِنَّ اللّهَ يُحِبُّ الْمُحْسِنِينَ ﴿١٣﴾


Ayet Transkripsiyonu ve Sade Meali

fe bimâ nakdi-him mîsâka-hum leannâ-hum ve cealnâ kulûbe-hum kâsiyeten yuharrifûne el kelime an mevâdıı-hi ve nesû hazzan min mâ zukkirû bi hi ve lâ tezâlu tettaliu alâ hâınetin min-hum illâ kalîlen min-hum fa'fu an-hum vasfah inne allâhe yuhıbbu el muhsinîne
söz öbeklerinin üzerine farenizi sürükleyerek çevirilerini görebilirsiniz. Çevirileri tablo halinde görmek için buraya tıklayın
Kelime Türkçe karşılığı
fe bimâ nakdi-him ve de onların bozmalarından dolayı, sebebi ile
mîsâka-hum onların misâkları, misâklarını
leannâ-hum onları lanetledik
ve cealnâ ve yaptık, kıldık
kulûbe-hum onların kalplerini
kâsiyeten kaskatı, karanlık, afetlerle dolu
yuharrifûne tahrif ederler, mânâlarını bozarlar
el kelime kelime
an mevâdıı-hi onu yerlerinden
ve nesû ve unuttular
hazzan bir pay, bir hisse (bir öğüt)
min mâ zukkirû bi hi onunla uyarıldıkları şeyden (nasihat edilen, hatırlatılan)
ve lâ tezâlu ve zail olmaz, sürekli, devamlı olur, devam eder
tettaliu muttali olursun, maruz kalırsın
alâ hâınetin hiyanete
min-hum onlardan
illâ kalîlen çok azı hariç
min-hum onlardan
fa'fu an-hum yine de onları affet
vasfah ve musamaha göster, hoşgör
inne allâhe muhakkak ki Allâh (c.c.)
yuhıbbu sever
el muhsinîne muhsinleri

Misaklarını bozmaları sebebiyle biz de onları lânetledik, kalplerini de (kapkaranlık) yaptık. Onlar, kelimeleri yerlerinden tahrif ederler (değiştirirler). Nasihat olundukları şeylerden nasiplerini almayı unuttular. Onlardan pek azı hariç, devamlı onların hainliklerine maruz kalırsın. Yine de onları affet ve hoşgör. Muhakkak ki Allah muhsinleri sever.

MÂİDE SURESİ 13. Ayeti Ali Ünal Meali

Buna rağmen, verdikleri o sağlam sözden döndükleri içindir ki, onları lânetledik (rahmetimizden uzaklaştırdık, pek çok felâketlere maruz bıraktık) ve kalblerini katılaştırdık. Kelimeleri, kendileriyle kastedilen manâ ve muhtevayı değiştirecek biçimde ele alıp maksatlarından saptırmak ve böylece Allah’ın Kelâmı’nı tahrif etmekle meşguller; kendilerine tebliğ edilip özellikle hatırlatılan hususların en mühim bir kısmını ve onlardan faydalanmayı da unuttular. İçlerinde pek azı müstesna olmak üzere onlardan hep bir ihanetle karşılaşırsın. Yine de sen, onların yaptıklarından geçiver ve müsamaha yolunu seç. Hiç şüphesiz Allah, O’nu görürcesine, hiç olmazsa O’nun kendilerini gördüğünün şuuru içinde daima iyilik düşünüp iyilikte bulunanları sever.

Ali Ünal
Ankara Acil Kurye