MÂİDE SURESİ 14. Ayeti Ali Ünal Meali
Medine döneminde inmiştir. 120 âyettir. Sûre, adını 112. ve 114. âyetlerde yer alan “mâide” (sofra) kelimesinden almıştır.
وَمِنَ الَّذِينَ قَالُواْ إِنَّا نَصَارَى أَخَذْنَا مِيثَاقَهُمْ فَنَسُواْ حَظًّا مِّمَّا ذُكِّرُواْ بِهِ فَأَغْرَيْنَا بَيْنَهُمُ الْعَدَاوَةَ وَالْبَغْضَاء إِلَى يَوْمِ الْقِيَامَةِ وَسَوْفَ يُنَبِّئُهُمُ اللّهُ بِمَا كَانُواْ يَصْنَعُونَ ﴿١٤﴾
Ayet Transkripsiyonu ve Sade Meali
söz öbeklerinin üzerine farenizi sürükleyerek çevirilerini görebilirsiniz. Çevirileri tablo halinde görmek için buraya tıklayın
Kelime | Türkçe karşılığı |
---|---|
ve min ellezîne | ve o onlardan, olanlardan |
kâlû | dediler |
innâ nasârâ | muhakkak ki biz (hıristiyanız) nasârâyiz |
ehaznâ | aldık |
mîsâka-hum | onların mîsâkları |
fe nesû | öyle olduğu halde, gene de, unuttular |
hazzan | bir pay, hisse |
min mâ zukkirû bi-hî | onunla uyarıldıkları seyden (hususlardan) |
fe | bu yüzden, böylece |
agraynâ | saldık |
beyne-hum(u) | onların aralarına |
el adâvete | düşmanlık |
ve el bagdâe | ve kin |
ilâ yevmi el kıyâmeti | kıyamet gününe kadar |
ve sevfe | ve yakında |
yunebbiu-hum(u) | onlara haber verecek |
allâhu | Allâh (c.c.) |
bimâ kânû | ... oldukları şeyleri |
yasnaûne | yapıyorlar |
Ve “muhakkak ki biz nasârâyız” diyenlerden misaklarını aldık, gene de uyarıldıkları hususlardan (kendilerine hatırlatılan şeyden) bir pay almayı (nasiplerini) unuttular. Bu yüzden kıyamet gününe kadar aralarına düşmanlık, kin ve nefret saldık. Allah yakında, onlara yapmış olduklarını haber verecek.
MÂİDE SURESİ 14. Ayeti Ali Ünal Meali
“Biz Nasranîyiz” diyenlerden de sağlam söz almıştık; fakat onlar da kendilerine tebliğ edilip özellikle hatırlatılan hususların en mühim bir kısmını ve onlardan faydalanmayı unuttular. Bu yüzden Biz de, aralarına Kıyamet Günü’ne kadar sürecek düşmanlık ve buğz bıraktık. Gün gelecek ve Allah, âdeta meslek ve sanat haline getirdikleri kötülükleri bir bir yüzlerine çarpacaktır.
Ali Ünal