Medine döneminde inmiştir. 120 âyettir. Sûre, adını 112. ve 114. âyetlerde yer alan “mâide” (sofra) kelimesinden almıştır.


وَمِنَ الَّذِينَ قَالُواْ إِنَّا نَصَارَى أَخَذْنَا مِيثَاقَهُمْ فَنَسُواْ حَظًّا مِّمَّا ذُكِّرُواْ بِهِ فَأَغْرَيْنَا بَيْنَهُمُ الْعَدَاوَةَ وَالْبَغْضَاء إِلَى يَوْمِ الْقِيَامَةِ وَسَوْفَ يُنَبِّئُهُمُ اللّهُ بِمَا كَانُواْ يَصْنَعُونَ ﴿١٤﴾


Ayet Transkripsiyonu ve Sade Meali

ve min ellezîne kâlû innâ nasârâ ehaznâ mîsâka-hum fe nesû hazzan min mâ zukkirû bi-hî fe agraynâ beyne-hum(u) el adâvete ve el bagdâe ilâ yevmi el kıyâmeti ve sevfe yunebbiu-hum(u) allâhu bimâ kânû yasnaûne
söz öbeklerinin üzerine farenizi sürükleyerek çevirilerini görebilirsiniz. Çevirileri tablo halinde görmek için buraya tıklayın
Kelime Türkçe karşılığı
ve min ellezîne ve o onlardan, olanlardan
kâlû dediler
innâ nasârâ muhakkak ki biz (hıristiyanız) nasârâyiz
ehaznâ aldık
mîsâka-hum onların mîsâkları
fe nesû öyle olduğu halde, gene de, unuttular
hazzan bir pay, hisse
min mâ zukkirû bi-hî onunla uyarıldıkları seyden (hususlardan)
fe bu yüzden, böylece
agraynâ saldık
beyne-hum(u) onların aralarına
el adâvete düşmanlık
ve el bagdâe ve kin
ilâ yevmi el kıyâmeti kıyamet gününe kadar
ve sevfe ve yakında
yunebbiu-hum(u) onlara haber verecek
allâhu Allâh (c.c.)
bimâ kânû ... oldukları şeyleri
yasnaûne yapıyorlar

Ve “muhakkak ki biz nasârâyız” diyenlerden misaklarını aldık, gene de uyarıldıkları hususlardan (kendilerine hatırlatılan şeyden) bir pay almayı (nasiplerini) unuttular. Bu yüzden kıyamet gününe kadar aralarına düşmanlık, kin ve nefret saldık. Allah yakında, onlara yapmış olduklarını haber verecek.

MÂİDE SURESİ 14. Ayeti Süleyman Ateş Meali

"Biz hıristiyanız" diyenlerin de sözünü almıştık, ama kendilerine öğütlenen şeyden pay almayı unuttular. Bu yüzden kıyâmet gününe kadar aralarına düşmanlık ve kin saldık. Yakında Allâh, onlara, ne yaptıklarını haber verecektir.

Süleyman Ateş