Medine döneminde inmiştir. 120 âyettir. Sûre, adını 112. ve 114. âyetlerde yer alan “mâide” (sofra) kelimesinden almıştır.


يَهْدِي بِهِ اللّهُ مَنِ اتَّبَعَ رِضْوَانَهُ سُبُلَ السَّلاَمِ وَيُخْرِجُهُم مِّنِ الظُّلُمَاتِ إِلَى النُّورِ بِإِذْنِهِ وَيَهْدِيهِمْ إِلَى صِرَاطٍ مُّسْتَقِيمٍ ﴿١٦﴾


Ayet Transkripsiyonu ve Sade Meali

yehdî bihi Allâhu men(i) ittebea rıdvâne-hu subule es selâmi ve yuhricu-hum min ez zulumâti ilâ en nûri bi izni-hî ve yehdî-him ilâ sırâtın mustakîmin
söz öbeklerinin üzerine farenizi sürükleyerek çevirilerini görebilirsiniz. Çevirileri tablo halinde görmek için buraya tıklayın
Kelime Türkçe karşılığı
yehdî bihi Allâhu Allâh onunla (Resûlü ile) hidayet eder (ulaştırır)
men(i) ittebea tâbî olan kişi, kim tâbî olursa
rıdvâne-hu onun rızasına
subule yollar
es selâmi selamet, teslim
ve yuhricu-hum ve onları çıkartır
min ez zulumâti zulmetten, karanlıklardan
ilâ en nûri bi izni-hî kendi izni ile nur'a aydınlığa
ve yehdî-him ve onları hidayet eder (ulaştırır)
ilâ sırâtın mustakîmin Sırâtı Mustakîm'e, "Allâh'a (c.c.) ulaştıran yol"a

Allah (c.c.), rızasına tâbî olan kişiyi onunla (Resûlü ile) teslim yollarına hidayet eder. Kendi izniyle onları karanlıktan aydınlığa (zulmetten nura) çıkarıp Sırât-ı Mustakîm’e hidayet eder (ulaştırır).

MÂİDE SURESİ 16. Ayeti Ahmet Tekin Meali

Allah, o kitapla, Kur’ân’la, rızasına ulaşma mertebesini gözetenlere, hukukun üstün, hakkın ve adaletin belirleyici güç, barışın hâkim olduğu güvenli bir dünya düzenine, selâmet yurduna, cennete götüren yolları gösterir. Onları iradesiyle bilgilendirerek inkâr ve cehalet karanlıklarından iman ve ilim aydınlığına, nura çıkarır ve onlara doğru, muhkem, güvenli yolu, İslâmî hayatı gösterir.

Ahmet Tekin