Medine döneminde inmiştir. 120 âyettir. Sûre, adını 112. ve 114. âyetlerde yer alan “mâide” (sofra) kelimesinden almıştır.


وَإِذْ قَالَ مُوسَى لِقَوْمِهِ يَا قَوْمِ اذْكُرُواْ نِعْمَةَ اللّهِ عَلَيْكُمْ إِذْ جَعَلَ فِيكُمْ أَنبِيَاء وَجَعَلَكُم مُّلُوكًا وَآتَاكُم مَّا لَمْ يُؤْتِ أَحَدًا مِّن الْعَالَمِينَ ﴿٢٠﴾


Ayet Transkripsiyonu ve Sade Meali

ve iz kâle mûsâ li kavmi-hi yâ kavmi uzkurû ni'mete Allâhi aleykum iz ceale fî kum enbiyâe ve ceale-kum mulûken ve âtâ-kum mâ lem yu'ti ehaden min el âlemîne
söz öbeklerinin üzerine farenizi sürükleyerek çevirilerini görebilirsiniz. Çevirileri tablo halinde görmek için buraya tıklayın
Kelime Türkçe karşılığı
ve iz kâle mûsâ ve Hz. Musâ demişti
li kavmi-hi kavmine
yâ kavmi uzkurû ey kavmim zikredin, anın, hatırlayın!
ni'mete Allâhi Allâh (c.c.)'ın nimetini
aleykum üzerinize
iz ceale fî kum o zaman içinizde kıldı
enbiyâe peygamberler, nebiler
ve ceale-kum ve sizi kıldı, yaptı
mulûken melikler, hükümdarlar
ve âtâ-kum ve size verdi
mâ lem yu'ti vermediği şeyi
ehaden bir kimse, biri, birisi
min el âlemîne âlemlerden

Ve Hz. Musâ kavmine şöyle demişti; “Ey kavmim! Allah’ın sizin üzerinizdeki nimetini, içinizden peygamberler kıldığını ve sizi hükümdarlar yaptığını ve âlemlerden hiç birine vermediği şeyi size verdiğini hatırlayın!”

MÂİDE SURESİ 20. Ayeti Suat Yıldırım Meali

Bir vakit de Mûsâ kavmine şöyle demişti. "Ey kavmim! Allah’ın size lütfettiği nimetlerini bir düşünün; zira o içinizden peygamberler çıkarttı, sizi hür insanlar yaptı ve devrinizde hiç kimseye vermediğini size verdi."

Suat Yıldırım