Medine döneminde inmiştir. 120 âyettir. Sûre, adını 112. ve 114. âyetlerde yer alan “mâide” (sofra) kelimesinden almıştır.


لَئِن بَسَطتَ إِلَيَّ يَدَكَ لِتَقْتُلَنِي مَا أَنَاْ بِبَاسِطٍ يَدِيَ إِلَيْكَ لَأَقْتُلَكَ إِنِّي أَخَافُ اللّهَ رَبَّ الْعَالَمِينَ ﴿٢٨﴾


Ayet Transkripsiyonu ve Sade Meali

le in besadte ileyye yede-ke li taktule-nî mâ ene bi bâsitın yediye ileyke li aktule-ke innî ehâfu Allâhe rabbe el âlemîne
söz öbeklerinin üzerine farenizi sürükleyerek çevirilerini görebilirsiniz. Çevirileri tablo halinde görmek için buraya tıklayın
Kelime Türkçe karşılığı
le in besadte gerçekten eğer sen uzatırsan
ileyye bana
yede-ke senin elin, elin
li taktule-nî beni öldürmek için
mâ ene bi bâsitın ben uzatacak değilim
yediye ileyke elimi sana
li aktule-ke seni öldürmek için
innî ehâfu Allâhe muhakkak ki ben Allâh (c.c.)'dan korkarım
rabbe el âlemîne âlemlerin Rabb'i

“Gerçekten, eğer sen, beni öldürmek için elini bana uzatırsan, ben seni öldürmek için elimi sana uzatacak değilim. Muhakkak ki ben, âlemlerin Rabb’i olan Allah’tan korkarım.”

MÂİDE SURESİ 28. Ayeti Suat Yıldırım Meali

(27-29) Onlara Âdem’in iki oğlunun gerçek olan haberini oku: Onların her ikisi birer kurban takdim etmişlerdi de birininki kabul edilmiş, öbürününki kabul edilmemişti. Kurbanı kabul edilmeyen, kardeşine: "Seni öldüreceğim" dedi. O da: "Allah, ancak müttakilerden kabul buyurur, dedi. Yemin ederim ki, sen beni öldürmek için el kaldırırsan, ben seni öldürmek için sana el kaldırmam. Çünkü ben âlemlerin Rabbi olan Allah’tan korkarım." "Ben isterim ki sen, kendi günahınla beraber benim günahımı da yüklenesin de cehennemliklerden olasın. Zalimlerin cezası işte budur!"

Suat Yıldırım