Medine döneminde inmiştir. 120 âyettir. Sûre, adını 112. ve 114. âyetlerde yer alan “mâide” (sofra) kelimesinden almıştır.


حُرِّمَتْ عَلَيْكُمُ الْمَيْتَةُ وَالْدَّمُ وَلَحْمُ الْخِنْزِيرِ وَمَا أُهِلَّ لِغَيْرِ اللّهِ بِهِ وَالْمُنْخَنِقَةُ وَالْمَوْقُوذَةُ وَالْمُتَرَدِّيَةُ وَالنَّطِيحَةُ وَمَا أَكَلَ السَّبُعُ إِلاَّ مَا ذَكَّيْتُمْ وَمَا ذُبِحَ عَلَى النُّصُبِ وَأَن تَسْتَقْسِمُواْ بِالأَزْلاَمِ ذَلِكُمْ فِسْقٌ الْيَوْمَ يَئِسَ الَّذِينَ كَفَرُواْ مِن دِينِكُمْ فَلاَ تَخْشَوْهُمْ وَاخْشَوْنِ الْيَوْمَ أَكْمَلْتُ لَكُمْ دِينَكُمْ وَأَتْمَمْتُ عَلَيْكُمْ نِعْمَتِي وَرَضِيتُ لَكُمُ الإِسْلاَمَ دِينًا فَمَنِ اضْطُرَّ فِي مَخْمَصَةٍ غَيْرَ مُتَجَانِفٍ لِّإِثْمٍ فَإِنَّ اللّهَ غَفُورٌ رَّحِيمٌ ﴿٣﴾


Ayet Transkripsiyonu ve Sade Meali

hurrimet aleykum(u) el meytetu ve ed demu ve lahmu el hınzîri ve mâ uhılle li gayri Allâhi bi hî ve el munhanikatu ve el mevkûzetu ve el mutereddiyetu ve en natîhatu ve mâ ekele es sebuu illâ mâ zekkeytum ve mâ zubiha alâ en nusubi ve en testaksimû bi el ezlâmi zâlikum fiskun el yevme yeise ellezîne keferû min dîni-kum fe lâ tahşev-hum vahşev-ni el yevme ekmeltu lekum dîne-kum ve etmemtu aleykum ni'metî ve radîtu lekum(u) islâme dînen fe men(i) idturra fî mahmasatin gayra mutecânifin li ismin fe inne Allâhe gafûrun rahîmun
söz öbeklerinin üzerine farenizi sürükleyerek çevirilerini görebilirsiniz. Çevirileri tablo halinde görmek için buraya tıklayın
Kelime Türkçe karşılığı
hurrimet haram kılındı
aleykum(u) sizin üzerinize, size
el meytetu ölü, kesilmeksizin ölen hayvan
ve ed demu ve kan
ve lahmu el hınzîri ve domuz eti
ve mâ uhılle ve boğazlanan, kesilen
li gayri Allâhi Allah'tan başkası için
bi hî onun ile, ona
ve el munhanikatu ve boğmak suretiyle öldürülen veya boğularak ölen hayvan
ve el mevkûzetu ve şiddetli bir darbeden dolayı (kesilmeksizin) ölen hayvan
ve el mutereddiyetu ve yüksek bir yerden düşerek ölmüş hayvan
ve en natîhatu ve boynuz darbesiyle ölmüş hayvan
ve mâ ve şey
ekele es sebuu yırtıcı hayvan tarafından yenen (yırtıcı hayvanın parçalayıp öldürdüğü)
illâ mâ zekkeytum ancak (yetişip) kesmeniz hariç
ve mâ zubiha ve kesilen, boğazlanan şey
alâ en nusubi put üzerine, putlara
ve en testaksimû ve kısmet, şans aramanız
bi el ezlâmi fal okları ile
zâlikum İşte bunlar
fiskun fısk'dır.
el yevme bu gün
yeise yeise kapılır
ellezîne keferû inkâr edenler, kâfirler
min dîni-kum sizin dininizden
fe lâ tahşev-hum artık onlardan korkmayın
vahşev-ni ve benden korkun, sakının
el yevme bugün
ekmeltu lekum size ikmal ettim, tamamladım
dîne-kum sizin dininiz
ve etmemtu ve tamamladım
aleykum ni'metî sizin üzerinize nimetimi
ve radîtu lekum(u) ve sizden razı oldum
islâme dînen din olarak islâm
fe men(i) idturra artık kim darda kalırsa
fî mahmasatin açlık hususunda
gayra mutecânifin meyledici olmadan, meyletmeden
li ismin günaha
fe inne Allâhe artık muhakkak ki Allah (c.c.)
gafûrun Gafûr, mağrifet eden, günahları sevaba çeviren
rahîmun Rahîm, rahmet eden, rahmet nuru gönderen

Ölmüş hayvan, kan, domuz eti ve Allah’tan başkasının adına boğazlanan (kesilen), boğularak, vurularak, yüksek bir yerden yuvarlanarak veya boynuzlanarak ölen ve de yırtıcı hayvan tarafından parçalanıp yenen hayvan (ölmeden kesilmesi hariç) ve putlar adına boğazlanan hayvanlar ve fal okları ile kısmet aramanız size haram kılındı. İşte bunlar fısktır. Bugün kâfirler sizi dîninizden döndüremedikleri için yeise kapıldılar. Artık onlardan korkmayın, Ben'den korkun. Bugün sizin dîninizi kemâle erdirdim. Ve üzerinizdeki nimetimi tamamladım. Sizin için dîn olarak İslâm’dan razı oldum. Artık kim açlık tehlikesiyle, günaha meyl etmeksizin zarurette (yemek zorunda) kalırsa, muhakkak ki Allah Gafûr'dur, Rahîm'dir.

MÂİDE SURESİ 3. Ayeti Adem Uğur Meali

Leş, kan, domuz eti, Allah'tan başkası adına boğazlanan, boğulmuş, (taş, ağaç vb. ile) vurulup öldürülmüş, yukarıdan yuvarlanıp ölmüş, boynuzlanıp ölmüş (hayvanlar ile) canavarların yediği hayvanlar -ölmeden yetişip kestikleriniz müstesna- dikili taşlar (putlar) üzerine boğazlanmış hayvanlar ve fal oklarıyle kısmet aramanız size haram kılındı. Bunlar yoldan çıkmaktır. Bugün kâfirler, sizin dininizden (onu yok etmekten) ümit kesmişlerdir. Artık onlardan korkmayın, benden korkun. Bugün size dininizi ikmal ettim, üzerinize nimetimi tamamladım ve sizin için din olarak İslâm'ı beğendim. Kim, gönülden günaha yönelmiş olmamak üzere açlık halinde dara düşerse (haram etlerden yiyebilir). Çünkü Allah çok bağışlayıcı ve esirgeyicidir.

Adem Uğur