MÂİDE SURESİ 32. Ayeti Ahmet Tekin Meali
Medine döneminde inmiştir. 120 âyettir. Sûre, adını 112. ve 114. âyetlerde yer alan “mâide” (sofra) kelimesinden almıştır.
مِنْ أَجْلِ ذَلِكَ كَتَبْنَا عَلَى بَنِي إِسْرَائِيلَ أَنَّهُ مَن قَتَلَ نَفْسًا بِغَيْرِ نَفْسٍ أَوْ فَسَادٍ فِي الأَرْضِ فَكَأَنَّمَا قَتَلَ النَّاسَ جَمِيعًا وَمَنْ أَحْيَاهَا فَكَأَنَّمَا أَحْيَا النَّاسَ جَمِيعًا وَلَقَدْ جَاء تْهُمْ رُسُلُنَا بِالبَيِّنَاتِ ثُمَّ إِنَّ كَثِيرًا مِّنْهُم بَعْدَ ذَلِكَ فِي الأَرْضِ لَمُسْرِفُونَ ﴿٣٢﴾
Ayet Transkripsiyonu ve Sade Meali
söz öbeklerinin üzerine farenizi sürükleyerek çevirilerini görebilirsiniz. Çevirileri tablo halinde görmek için buraya tıklayın
Kelime | Türkçe karşılığı |
---|---|
min ecli zâlike | bundan dolayı |
ketebnâ | yazdık |
alâ benî isrâîle | İsrailoğulları'na |
ennehu men | kim ... olduğu |
katele nefsen | bir kişiyi öldürdü |
bi gayri nefsin | bir kişi karşılığı olmaksızın |
ev fesâdin fi el ardı | veya yeryüzünde fesad |
fe ke ennemâ | artık ... gibidir |
katele en nâse | insanları öldürdü |
cemîan | topluca, bütün hepsini |
ve men ahyâ-hâ | ve kim onu yaşatırsa |
fe ke ennemâ | artık ... gibidir |
ahyâ en nâse | insanları yaşattı |
cemîan | topluca, bütün hepsini |
ve lekad câet-hum | ve andolsun ki onlara geldi |
rusulu-nâ | resullerimiz |
bi el beyyinâti | açık, apaçık deliller ile |
summe | sonra |
inne kesîran | hiç şüphesiz çoğu |
min-hum | onlardan, onların |
ba'de zâlike | bundan sonra |
fî el ardı | yeryüzünde |
le | gerçekten |
musrifûne | müsrifler |
İşte bundan dolayı (Tevrat’ta) İsrailoğullarına şöyle yazdık; Kim bir kişiyi, bir kişi karşılığında olmaksızın veya yeryüzünde bir fesata karşılık olmaksızın öldürürse, muhakkak ki o bütün insanları öldürmüş gibidir. Kim de (bir kişinin hayatını kurtarmak suretiyle) yaşatırsa bütün insanları yaşatmış gibi olur. Ve andolsun ki resûllerimiz onlara apaçık deliller ile geldi. Sonra da, şüphesiz onlardan birçoğu, bundan sonra gerçekten yeryüzünde aşırı giden müsrifler oldular.
MÂİDE SURESİ 32. Ayeti Ahmet Tekin Meali
İşte bu yüzdendir ki, İsrâiloğulları’na şu hükümleri, yazılı kural haline getirdik.
Ahmet Tekin
Kim haksız yere, kısası gerektiren bir sebep ortada yokken veya yeryüzünde, kanının heder edilmesini gerektirecek bir bozgunculuğa, anarşiye karışmamış bir kimseyi öldürürse, bütün insanları öldürmek gibi ağır bir cinayet işlemiş olur, sorumlu tutulur.
Bir kimseye hayat veren, yaşamasına sebep olan da, bütün insanlara hayat vermek gibi büyük bir hayır işlemiş olur, mükâfatlandırılır.
Andolsun ki, Rasullerimiz onlara apaçık delillerle geldiler. Yine de, bundan sonra, onların birçoğu yeryüzünde Allah’ın emirlerine âsi oldular, kural tanımadılar, ağır-adaletsiz hükümler içeren kurallar uyguladılar, cahilce aşırı davranışlarda bulundular.