MÂİDE SURESİ 32. Ayeti Hasan Basri Çantay Meali
Medine döneminde inmiştir. 120 âyettir. Sûre, adını 112. ve 114. âyetlerde yer alan “mâide” (sofra) kelimesinden almıştır.
مِنْ أَجْلِ ذَلِكَ كَتَبْنَا عَلَى بَنِي إِسْرَائِيلَ أَنَّهُ مَن قَتَلَ نَفْسًا بِغَيْرِ نَفْسٍ أَوْ فَسَادٍ فِي الأَرْضِ فَكَأَنَّمَا قَتَلَ النَّاسَ جَمِيعًا وَمَنْ أَحْيَاهَا فَكَأَنَّمَا أَحْيَا النَّاسَ جَمِيعًا وَلَقَدْ جَاء تْهُمْ رُسُلُنَا بِالبَيِّنَاتِ ثُمَّ إِنَّ كَثِيرًا مِّنْهُم بَعْدَ ذَلِكَ فِي الأَرْضِ لَمُسْرِفُونَ ﴿٣٢﴾
Ayet Transkripsiyonu ve Sade Meali
söz öbeklerinin üzerine farenizi sürükleyerek çevirilerini görebilirsiniz. Çevirileri tablo halinde görmek için buraya tıklayın
Kelime | Türkçe karşılığı |
---|---|
min ecli zâlike | bundan dolayı |
ketebnâ | yazdık |
alâ benî isrâîle | İsrailoğulları'na |
ennehu men | kim ... olduğu |
katele nefsen | bir kişiyi öldürdü |
bi gayri nefsin | bir kişi karşılığı olmaksızın |
ev fesâdin fi el ardı | veya yeryüzünde fesad |
fe ke ennemâ | artık ... gibidir |
katele en nâse | insanları öldürdü |
cemîan | topluca, bütün hepsini |
ve men ahyâ-hâ | ve kim onu yaşatırsa |
fe ke ennemâ | artık ... gibidir |
ahyâ en nâse | insanları yaşattı |
cemîan | topluca, bütün hepsini |
ve lekad câet-hum | ve andolsun ki onlara geldi |
rusulu-nâ | resullerimiz |
bi el beyyinâti | açık, apaçık deliller ile |
summe | sonra |
inne kesîran | hiç şüphesiz çoğu |
min-hum | onlardan, onların |
ba'de zâlike | bundan sonra |
fî el ardı | yeryüzünde |
le | gerçekten |
musrifûne | müsrifler |
İşte bundan dolayı (Tevrat’ta) İsrailoğullarına şöyle yazdık; Kim bir kişiyi, bir kişi karşılığında olmaksızın veya yeryüzünde bir fesata karşılık olmaksızın öldürürse, muhakkak ki o bütün insanları öldürmüş gibidir. Kim de (bir kişinin hayatını kurtarmak suretiyle) yaşatırsa bütün insanları yaşatmış gibi olur. Ve andolsun ki resûllerimiz onlara apaçık deliller ile geldi. Sonra da, şüphesiz onlardan birçoğu, bundan sonra gerçekten yeryüzünde aşırı giden müsrifler oldular.
MÂİDE SURESİ 32. Ayeti Hasan Basri Çantay Meali
Bundan dolayıdır ki İsrâîl oğullarına şu hakıykatı hükmetdik: Kim bir canı, bir can mukaabilinde veya yer yüzünde bir fesâd çıkarmakdan dolayı olmayarak, öldürürse bütün insanları öldürmüş gibi olur. Kim de onu kurtarırsa bütün insanları diriltmiş gibi olur. Andolsun ki peygamberimiz onlara beyyineler (apaçık âyetler, deliller, mucizeler) getirmişdi. Sonra hakıykaten yine içlerinden bir çoğudur ki bunların arkasından, (haalâ) yer yüzünde (fesâd ve cînâyet hususunda) muhakkak haddi aşanlardır.
Hasan Basri Çantay