MÂİDE SURESİ 36. Ayeti Muhammed Esed Meali
Medine döneminde inmiştir. 120 âyettir. Sûre, adını 112. ve 114. âyetlerde yer alan “mâide” (sofra) kelimesinden almıştır.
إِنَّ الَّذِينَ كَفَرُواْ لَوْ أَنَّ لَهُم مَّا فِي الأَرْضِ جَمِيعًا وَمِثْلَهُ مَعَهُ لِيَفْتَدُواْ بِهِ مِنْ عَذَابِ يَوْمِ الْقِيَامَةِ مَا تُقُبِّلَ مِنْهُمْ وَلَهُمْ عَذَابٌ أَلِيمٌ ﴿٣٦﴾
Ayet Transkripsiyonu ve Sade Meali
inne
ellezîne keferû
lev enne lehum
mâ fî el ardı cemîan
ve misle-hu mea-hu
li yeftedû bi-hi
min azâbi
yevmi el kıyâmeti
mâ tukubbile
min-hum
ve lehum
azâbun elîmun
söz öbeklerinin üzerine farenizi sürükleyerek çevirilerini görebilirsiniz. Çevirileri tablo halinde görmek için buraya tıklayın
söz öbeklerinin üzerine farenizi sürükleyerek çevirilerini görebilirsiniz. Çevirileri tablo halinde görmek için buraya tıklayın
Kelime | Türkçe karşılığı |
---|---|
inne | muhakkak ki |
ellezîne keferû | kâfir olan kimseler |
lev enne lehum | eğer onların olsa |
mâ fî el ardı cemîan | yeryüzünde bulunanların hepsi |
ve misle-hu mea-hu | ve onunla birlikte bir misli daha |
li yeftedû bi-hi | onu fidye vermek, feda etmek için |
min azâbi | azabdan |
yevmi el kıyâmeti | kıyamet günü |
mâ tukubbile | kabul olunmaz |
min-hum | onlardan |
ve lehum | ve onlar için vardır |
azâbun elîmun | acı azap |
Muhakkak ki o kâfir olanlar, eğer yeryüzünde olanların hepsi, ve onunla birlikte bir misli daha onların olsa, kıyamet gününün azabından kurtulmak için onları feda edecek olsalar (fidye olarak verseler), onlardan kabul edilmez. Ve onlar için “acı azap” vardır.
MÂİDE SURESİ 36. Ayeti Muhammed Esed Meali
Şüphe yok ki, hakikati inkara şartlanmış olanlar, Kıyamet Günündeki azaptan kurtulmak için yeryüzündeki her şeyi ve hatta iki kat fazlasını fidye olarak teklif etseler de kabul ettiremezler; çünkü şiddetli bir azap bekler onları.
Muhammed Esed