MÂİDE SURESİ 4. Ayeti Ali Ünal Meali
Medine döneminde inmiştir. 120 âyettir. Sûre, adını 112. ve 114. âyetlerde yer alan “mâide” (sofra) kelimesinden almıştır.
يَسْأَلُونَكَ مَاذَا أُحِلَّ لَهُمْ قُلْ أُحِلَّ لَكُمُ الطَّيِّبَاتُ وَمَا عَلَّمْتُم مِّنَ الْجَوَارِحِ مُكَلِّبِينَ تُعَلِّمُونَهُنَّ مِمَّا عَلَّمَكُمُ اللّهُ فَكُلُواْ مِمَّا أَمْسَكْنَ عَلَيْكُمْ وَاذْكُرُواْ اسْمَ اللّهِ عَلَيْهِ وَاتَّقُواْ اللّهَ إِنَّ اللّهَ سَرِيعُ الْحِسَابِ ﴿٤﴾
Ayet Transkripsiyonu ve Sade Meali
söz öbeklerinin üzerine farenizi sürükleyerek çevirilerini görebilirsiniz. Çevirileri tablo halinde görmek için buraya tıklayın
Kelime | Türkçe karşılığı |
---|---|
yes'elûne-ke | sana soruyorlar |
mâ zâ uhılle lehum | onlara, (kendilerine) nelerin helal kılındığı |
kul | de, söyle |
uhılle lekum(u) | sizin için, size helal kılındı |
et tayyibâtu | temiz olanlar, helal olanlar |
ve mâ allemtum | ve öğrettiğiniz şey |
min el cevârihı | av avlamak için yetiştirilen yırtıcı hayvanlardan |
mukellibîne | "avcı hayvan" (avcı köpek) yetiştirenler |
tuallimûnehunne | onlara öğrettiniz (yetiştirdiniz) |
mimmâ (min mâ) alleme-kum(u) | size öğrettiği şeyden |
Allâhu | Allah (c.c.) |
fe kulû | o halde, artık yiyin |
mimmâ (min mâ) emsekne | tutuğu şeylerden |
aleykum | size, sizin için |
ve uzkurû | ve zikredin, anın |
isme Allâhi | Allah'ın (c.c.) ismini |
aleyhi | onun üzerine |
ve ittekû allâhe | ve Allah'a (c.c.) karşı takva sahibi olun |
inne Allâhe | muhakkak ki Allah (c.c.) |
serî'u el hısâbi | hesabı çabuk gören |
Sana kendileri için nelerin helâl kılındığını soruyorlar. De ki; “Sizin için temiz ve iyi şeyler helâl kılındı. Allah’ın size öğrettiğini onlara öğreterek yetiştirdiğiniz avcı hayvanların sizin için tuttuklarını artık yiyin ve üzerine de Allah’ın adını anın. Ve Allah’a karşı takva sahibi olun. Muhakkak ki Allah hesabı çabuk görendir.”
MÂİDE SURESİ 4. Ayeti Ali Ünal Meali
(Ey Rasûlüm!) Sana nelerin (ve bu arada av hayvanlarının hangi şekilde yakalayıp getirdikleri avların) helâl olduğunu soruyorlar. De ki: “Size pak, sağlığa zararsız ve haram şüphesi bulunmayan bütün yiyecekler ve bu arada, Allah’ın size öğrettiğinden öğrenip de eğittiğiniz avcı hayvanların (boğma veya çarpma yollarıyla olmayıp, bizzat av organlarıyla yaralayarak) yaptıkları avlar helâl kılındı. Bu hayvanların, (kendileri yemek için değil de) sizin için tutup, (herhangi bir parçasını yemeden ölü veya diri olarak) getirdiklerinin temiz kısımlarını yiyin ve (av hayvanını salarken) Allah’ın adını anın (Besmele çekin). Allah’a karşı saygıyla dopdolu bulunun ve O’na itaatsizlikten sakının. Hiç şüphesiz Allah, hesabı pek çabuk görendir.
Ali Ünal