Medine döneminde inmiştir. 120 âyettir. Sûre, adını 112. ve 114. âyetlerde yer alan “mâide” (sofra) kelimesinden almıştır.


أَلَمْ تَعْلَمْ أَنَّ اللّهَ لَهُ مُلْكُ السَّمَاوَاتِ وَالأَرْضِ يُعَذِّبُ مَن يَشَاء وَيَغْفِرُ لِمَن يَشَاء وَاللّهُ عَلَى كُلِّ شَيْءٍ قَدِيرٌ ﴿٤٠﴾


Ayet Transkripsiyonu ve Sade Meali

e lem ta'lem enne Allâhe lehu mulku es semâvâti ve el ardı yuazzibu men yeşâu ve yagfiru li men yeşâu ve Allâhu alâ kulli şey'in kadîrun
söz öbeklerinin üzerine farenizi sürükleyerek çevirilerini görebilirsiniz. Çevirileri tablo halinde görmek için buraya tıklayın
Kelime Türkçe karşılığı
e lem ta'lem biimiyor musun?
enne Allâhe Allâh (c.c.)'ın ...olduğunu
lehu mulku mülk, idare, O'nun
es semâvâti semâlar, gökler
ve el ardı ve arz, yeryüzü, yer
yuazzibu azap eder
men yeşâu dilediği kişi, dilediği
ve yagfiru ve mağfiret eder (günahları sevaba çevirir)
li men yeşâu dilediği kişiyi, dilediğini
ve Allâhu ve Allâh (c.c.)
alâ kulli şey'in her şeye
kadîrun kâdir, kudret sahibi

Göklerin ve yerin mülkünün Allah’ın olduğunu bilmiyor musun? Dilediğine azap eder ve dilediğini mağfiret eder. Ve Allah herşeye kaadirdir.

MÂİDE SURESİ 40. Ayeti Muhammed Esed Meali

Bilmez misin ki göklerin ve yerin hükümranlığı Allahındır? O, dilediğini cezalandırır, dilediğini bağışlar: Zira Allah her şeye kadirdir.

Muhammed Esed