MÂİDE SURESİ 42. Ayeti Ahmet Tekin Meali
Medine döneminde inmiştir. 120 âyettir. Sûre, adını 112. ve 114. âyetlerde yer alan “mâide” (sofra) kelimesinden almıştır.
سَمَّاعُونَ لِلْكَذِبِ أَكَّالُونَ لِلسُّحْتِ فَإِن جَآؤُوكَ فَاحْكُم بَيْنَهُم أَوْ أَعْرِضْ عَنْهُمْ وَإِن تُعْرِضْ عَنْهُمْ فَلَن يَضُرُّوكَ شَيْئًا وَإِنْ حَكَمْتَ فَاحْكُم بَيْنَهُمْ بِالْقِسْطِ إِنَّ اللّهَ يُحِبُّ الْمُقْسِطِينَ ﴿٤٢﴾
Ayet Transkripsiyonu ve Sade Meali
söz öbeklerinin üzerine farenizi sürükleyerek çevirilerini görebilirsiniz. Çevirileri tablo halinde görmek için buraya tıklayın
Kelime | Türkçe karşılığı |
---|---|
semmâûne | kulak verenler, çok iyi dinleyenler |
li el kezibi | yalanı |
ekkâlûne li es suhti | haramı çok yiyenler |
fe | bundan sonra, sonra |
in câu-ke | eğer sana gelirlerse |
fahkum (fe uhkum) | o taktirde hükmet, hüküm ver |
beyne-hum | onların aralarında |
ev a'rıd an-hum | veya onlardan yüz çevir |
ve in tu'rıd an-hum | ve eğer onlardan yüz çevirirsen |
fe len yadurrû-ke | artık onlar sana asla zarar veremezler |
şey'en | birşey |
ve in hakemte | ve eğer hükmedersen |
fahkum (fe uhkum) | o taktirde hükmet,hüküm ver |
beyne-hum bi el kısti | aralarında adalet ile |
inne allâhe | muhakkak ki Allâh (c.c.) |
yuhıbbu | sever |
el muksıtîne | muksıtîn olanlar, âdil, adâletli olanlar |
Yalan söylemek için dinleyenler, çok haram yiyenler, sonra da (Tevrat'ın hükmüne razı olmayıp) eğer sana gelirlerse, o taktirde onların arasında hüküm ver veya onlardan yüz çevir. Ve eğer, onlardan yüz çevirecek olursan artık sana asla (hiç) bir şeyle zarar veremezler. Ve şayet, aralarında hükmedecek olursan, o taktirde adalet ile hükmet. Muhakkak ki Allah muksıtîn (âdil) olanları sever.
MÂİDE SURESİ 42. Ayeti Ahmet Tekin Meali
Yahudiliğin takipçilerinden hâkimler ve fakirler de hep yalana kulak verirler. Durmadan köklerini kurutan, insânî değer bırakmayan haramı, rüşveti yerler.
Ahmet Tekin
Eğer sana gelirlerse, ister aralarında hüküm ver, ister onların faaliyetlerine karşı tedbir alarak ilgilenme. Eğer onların faaliyetlerine karşı tedbir alırsan hiçbir şekilde sana zarar veremezler.
Eğer onlar senin idaren altında bulunur, aralarında hüküm verme, yargı ve icra yetkisi kullanma durumunda kalırsan, sosyal adâleti, sosyal güvenliği, refah payının dengeli dağıtımını esas alarak, adâleti uygulayarak hüküm ver. Allah adâleti yerine getirerek düzen sağlayanları sever.